Translation of "Gerekli" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Gerekli" in a sentence and their arabic translations:

Gerekli değildi.

أنها ليسَت ضرورية.

Ayrıntılar gerekli değil.

التفاصيل ليست مهمة.

Bu gerçekten gerekli mi?

هل هذا ضروري حقًّا؟

gerekli becerileri edinemediklerini düşünüyorlar.

يشعرون أنهم ربما لا يتلقون المهارات الصحيحة.

Sadece onları toparlamanız gerekli.

ماعليك إلا أن تجمعها.

Enerji devam edebilmemiz için gerekli,

‫الطاقة ضرورية لتجعلنا نواصل الحركة.‬

Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.

فقط قم بالإصلاحات الضرورية, لو سمحت..

Bu amaç önemli, gerekli ve iddialı.

هذا الهدف مُلِح وضروري وطموح.

Lütfen gerekli olduğunu düşündüğün şeyi yap.

من فضلك إفعل ما تراهُ ضرورياً.

Ben tüm gerekli düzenlemeleri yapmanızı bekliyorum.

آمل أن تأخذ كل الإجراء اللازمة.

Gerçekten önemli ve anlaşılması gerekli olan şeyler

فهو مهم جداً، ومن المهم فهمه.

Modern bir toplumun gelişmesi için gerekli olan

لا يُمكن أبدًا أن يُحقق المُستويات العالية والمُستدامة من التعاوُن الاجتماعي

Ama bazen ameliyat etmek de gerekli olabilir.

ولكن قد يكون هناك مُبررات أيضًا لإجراء العملية.

Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular,

لقد قـلّ الثبات النفسي لديهم لاتخاذ قرار منطقي،

İşin bu kısmında, yanılınca bunu kabul etmeniz gerekli.

الآن، يسمحُ جزء من هذه العملية لكم بالاعتراف عندما تكونون مخطئين

Sensörleri derin okyanusa göndermek için gerekli olan enerji.

الطاقة التي تستغل لتوزيع المستشعرات خلال أعماق المحيط.

Galya'lı müttefiklerinin savaşa olan şevklerini yitirmeden Roma'ya baskı kurması gerekli.

إنه يحتاج إلى الضغط على الرومان قبل أن يفقد حلفاؤه الغاليون اهتمامهم بالحرب

gerekli olan havalı, ufak bir dokunuş topun geri atlaması için yeterli

فقط نقرة لامعة هو كل ما يلزم لتقفز الكرة مرة أخرى،

öldüğünü ve gerekli yaşa gelmemiş olmasına rağmen şimdi göreve geçmesi gerektiğini

مات وعليه تولي الحكم الان ورغم عدم بلوغه للسن المطلوب للترشح

Bu gerçekten sizi kurtarabilir. Sadece sığınak kazmak için değil, çığlar için de gerekli.

‫يمكنه حقاً أن ينقذك.‬ ‫ليس فقط لحفر مأوى، ‬ ‫ولكن أيضاً في الانهيارات الجليدية.‬

Ancak yolculuk için gerekli tüm malzemeleri, ekipmanı ve yakıtı taşıyacak kadar büyük bir uzay aracının

لكن مركبة فضائية كبيرة بما يكفي لتحمل جميع الإمدادات والمعدات والوقود

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.

لكل شخص الحق في مستوى من المعيشة كاف للمحافظة على الصحة والرفاهية له ولأسرته، ويتضمن ذلك التغذية والملبس والمسكن والعناية الطبية وكذلك الخدمات الاجتماعية اللازمة، وله الحق في تأمين معيشته في حالات البطالة والمرض والعجز والترمل والشيخوخة وغير ذلك من فقدان وسائل العيش نتيجة لظروف خارجة عن إرادته.