Translation of "ödemek" in Arabic

Peşin ödemek zorundasın.

عليك أن تدفع مقدماً.

Ve faturalarını ödemek için İstanbul'a geliyorum.

منزل لم أره أبداً وأقوم بدفع الفواتير.

Biletler için ne kadar ödemek zorunda kaldın?

ما المبلغ الذي كان عليك دفعه للتذاكر؟

Bu krediyi bir şekilde geri ödemek zorunda kalacağız.

نحن سوف نسدد هذا القرض بطريقة أو بأخرى.

Ve dava açılırsa 50 bin TL tazminat ödemek zorunda kalırsınız'

وإذا تم فتح الحالة ، فسيتعين عليك دفع 50 ألف ليرة تركية "

Beklenmedik sağlık giderlerini ödemek için tasarruflarımızı gözden geçirmek zorunda kaldık.

اضطررنا للاستعانة بمدخراتنا لكي ندفع النفقات الطبية الغير متوقعة.