Examples of using "Vivirá" in a sentence and their turkish translations:
O yaşayacak mı?
Tom yaşayacak.
Rusya Federasyonu yaşayacak.
O her zaman kalplerimizde yaşayacak.
Sonsuza dek kalbimizde yaşayacak.
O uzun süre yaşamayacak.
O bir günden fazla yaşamayacak.
O her zaman anılarımızda yaşayacak.
O sonsuza kadar bizim anılarımızda yaşayacak.
Tom ebeveynlerinin beklentilerine göre asla yaşamayacak.
Tom üç ay burada bizimle kalacak.
Doktor, hastasına bir iyi ve bir kötü haberi olduğunu söyler: "Kötü haber artık bu günden sonra yaşamayacaksınız. Ve işte iyi haber, bunu size dün söylemeyi unuttum."