Translation of "Rusa" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Rusa" in a sentence and their turkish translations:

Soy rusa.

Ben Rus'um.

Ella es rusa.

O Rus'tur.

La Federación Rusa vivirá.

Rusya Federasyonu yaşayacak.

Tom montó la montaña rusa.

Tom lunapark hız trenine bindi.

¿Dónde queda la embajada rusa?

Rus Büyükelçiliği nerede?

Moscú es una ciudad rusa.

Moskova bir Rus şehridir.

Me gusta la comida rusa.

- Rus yemeklerini beğenirim.
- Rus yemeklerini severim.

La vida es una montaña rusa.

Hayat inişli çıkışlı.

Prusia Oriental parecieron provocar una ofensiva rusa.

bir Rus saldırısını kışkırttığı göründüğünde

Ella está hablando con la profesora rusa.

Rus öğretmenle konuşuyor.

Tom y Mary jugaron a la ruleta rusa.

Tom ve Mary bir Rus ruleti oyunu oynadı.

A ella le gusta la música pop rusa.

O, Rus pop müziğini sever.

Le falta huevo duro a esta ensalada rusa.

Bu patates salatası haşlanmış yumurta istiyor.

Tiene un buen conocimiento de la gramática rusa.

O iyi bir Rusça gramer bilgisine sahiptir.

La ensaladilla rusa se hace con patatas, aceitunas, atún y otras verduras.

Rus salatası, patates, zeytin, ton balığı ve diğer sebzelerle yapılır.

Fue un sistema que dominaría la vida rural rusa por los próximos 200 años.

Bu sistem Rus köylü hayatında gelecek 200 yıl boyunca sürecek bir sistemdi.

- Ella está hablando con la profesora de ruso.
- Ella está hablando con la profesora rusa.

- Rusça öğretmeniyle konuşuyor.
- Rus öğretmenle konuşuyor.

Lannes atacó a una fuerza rusa más grande en Pułtusk, pero fue un asunto sangriento e indeciso.

Lannes, Pułtusk'ta daha büyük bir Rus gücüne saldırdı, ancak bu kanlı ve kararsız bir olaydı.

El ataque del Sexto Cuerpo destrozó la izquierda rusa, lo que condujo a una de las victorias

Altıncı Kolordu'nun saldırısı Rus solunu paramparça ederek Napolyon'un en