Examples of using "Mejores" in a sentence and their turkish translations:
"Daha iyi ölçümler yapın."
daha iyi kamu politikaları göreceksiniz.
Ve daha iyi şehirler
En iyi yöneticiler,
- Biz en iyiyiz.
- Biz en iyisiyiz.
- Her şey gönlünüzce olsun.
- Her şey gönlünce olsun!
Siz en iyisisiniz.
Daha iyi şartlar bekliyorduk.
En iyi kuaförler eşcinsel.
Geçmiş olsun!
En iyi kolejlerde,
en iyi kurumlardan biri de olsa,
Çok geçmeden tekrar oldukça iyi olacağını umuyorum.
Umarım yakında daha iyi olacaksın.
Ben daha iyi günler gördüm.
Daha iyi günler biliyorum.
Bunlar benim en iyi arkadaşlarım.
Biz daha iyiyiz.
İnşallah yakında iyileşirsin.
Biz senden daha iyiyiz.
En bomba laflar bende.
O en iyilerden biri.
Yapacak daha iyi şeylerim var.
Bizim en iyi arkadaş olduğumuzu düşünüyordum.
O en iyi derecelere sahiptir.
- O, benim en iyi arkadaşlarımdan biridir.
- O en iyi arkadaşlarımdan biri.
Bu kitaplar benim en iyi arkadaşlarım.
Tom sınavdan yüksek not alarak geçti.
Onlar umduğumdan daha iyiydiler.
Bilgisayarlar bizden daha iyi.
Bu kitaplar şunlardan daha iyidir.
Benim için onlar en iyisi.
O en iyi arkadaşlarımdan biri.
- Onlar çabucak en iyi arkadaşlar oldular.
- Hemen kanka oldular.
Elma en iyi meyvedir.
Bu dolma kalemler şunlardan daha iyidir.
Bu bankalar şunlardan daha iyidir.
Bu hayvanlar şunlardan daha iyidir.
Bu eski bina daha iyi günler gördü.
Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
Şairler en iyi kelimeleri seçer.
Kitaplar benim en iyi arkadaşlarımdır.
Mutlu işçiler daha iyi işçilerdir.
Misk en iyi kokulardan biridir.
Annem dünyadaki en iyi kekleri yapar.
Ama problem çözmede en iyilerdi.
harika espriler yapıyor ve çok güzel sorular soruyordu.
en iyi umut ve arzularımız doğrultusunda yansıtmamız için verildi.
Kimliği daha iyi hikayelere dönüştürebiliriz.
Kâr şöhretten daha iyidir.
Alman arabaları en iyileri arasındadır.
Boş yerler en iyi yankıları üretir.
Eski şarkılar çok, çok daha iyiydi.
Tom en iyi arkadaşlarımdan biri.
Tom, en iyi öğrencilerimden biridir.
Tom ve Mary en iyi arkadaşlarımdır.
Tom ve Mary en iyi arkadaşlardı.
Onlar daha iyi çalışma koşulları talep etmedi.
Tom onu iyi niyetle yaptı.
hayatımın en güzel günleriydi muhtemelen
en iyi üniversitelerde de okumadı ki bu adam
çığır açan sistemler geliştiriyoruz.
En iyi jazz şarkıcıları arasındadır.
Ben Tom'un en iyi arkadaşlarından biriyim.
Zamanımla yapacak daha iyi şeylerim var.
En iyi arkadaşlarımdan biri beni yüzüstü bıraktı.
Bu en iyi yerel gazetelerden biridir.
Fransızlar Almanlardan daha iyi dostlar.
Onlar hayatımın en iyi yıllarıydı.
Bilgiye yatırım her zaman en iyi faizi öder.
İşçiler daha iyi bir maaş için grev yapıyor.
Tom ve Mary daha iyi çalışma koşulları talep etti.
Tom daha iyi zamanların geleceğinden emindi.
Erkek kardeşlerin okulda en iyidir.
Amerika Birleşik Devletleri'nde bu yıl en çok satılan 10 ilaç,
şehirleri daha iyi yaşanacak yerlere dönüştürür.
Surfshark, etraftaki en iyi VPN'lerden biridir.
Kendisi dünyadaki en iyi balerinlerden biridir.
Bu, sahip olduğum en iyi sözlüklerden biridir.
Bu kitap onun en iyi çalışmalarını içeriyor.
Bu şimdiye kadar yaşadığım en iyi gecelerden biriydi.
Kadınlar bunda erkeklerden daha iyidir.
Erkekler bu konuda kadınlardan daha iyidirler.
Bilgisayarlar satranç oynamada bize daha iyidir.
Bu, Boston'un en iyi otellerinden biridir.
Birçok öğrenci en iyi üniversitelere girmek için yarışıyor.
Bu ülkedeki en iyi okullardan biri.
Tom Boston'un en iyi avukatlarından biri.
- Tom Mary'nin en iyi arkadaşlarından biridir.
- Tom, Mary'nin en iyi arkadaşlarından biridir.
Bu yüzden, en iyi stratejiler bireyler arasında değişecektir.
sorusunu sorup kendim yanıtlayacaktım.
Konsül'ün en iyi birlikleri hızla onu korumak için toparlanıyor.
Bu, hayatımın en iyi anılarından biri olacaktır.