Examples of using "Tanta" in a sentence and their turkish translations:
Böyle acele etmeyin.
Çok sayıda insan vardı.
Ben çok susadım.
Böyle aceleyle nereye gidiyorsun, kız?
Çok bira içmeyin.
O kadar aç hissetmiyorum.
- Niçin acele ediyorsun?
- Niçin öyle acele ediyorsun?
- Böyle zulüm görmeye tahammül edemem.
- Böyle zulüm görmeye katlanamam.
O kadar çok bira içmem.
Toplumumuzda yaşadığımız terör yüzünden
Niçin bu kadar çok insan Kyoto'yu ziyaret ediyor?
Bu kadar acele nereye gidiyorsun,çocuğum?
Eskisi kadar çok et yemem.
- Çok açım.
- Ben çok açım.
- Karnım çok aç.
- Çok acıkmışım.
Senin kadar şanslı değilim.
Gerçekten o kadar aç değilim.
Elimizden geldiğince çok insana yardımcı olacağız.
Çorbaya o kadar çok biber koyma.
Şu anda bi sürü kişi acı çekerken
eskiden kullandıkları bir yöntem.
Acı şekilde ağladığını duymaya katlanamam.
Senin sahip olduğun kadar çok sabra sahip değil.
Babasının yediği kadar çok et yedi.
Tom sana sahip olduğu için çok şanslı, Mary!
Böyle yüksek bir irtifada iyi hissetmiyorum.
O kadar açtım ki onu yedim.
Bu yüzden sık sık tartışıyoruz.
O kadar sisli ki hiçbir şey göremiyorum.
Böyle karanlıkta nasıl bir şey görebiliyordu?
O kadar açım ki bir inek bile yiyebilirim.
- Lütfen bana yiyecek bir şey ver. Çok açım.
- Lütfen bana yiyecek bir şey verin. Çok açım.
İstediğim kadar sık sinemaya gitmem.
- Partime o kadar çok kişinin geleceğini asla düşünmedim.
- Partime pek çok sayıda insan geleceğini asla hayal etmedim.
- Öyle açım ki bir at bile yiyebilirim.
- O kadar açım ki bir atı yiyebilirim.
- Tom Mary'nin konuştuğu kadar akıcı şekilde Fransızca konuşamıyor.
- Tom Mary kadar akıcı şekilde Fransızca konuşmaz.
Gerçek şu ki baskı sandığınız kadar fazla değildi
tam zamanlı bir işte çalışıyorken
hem de arkadaşım Melissa gibi birçok insan şanslı değilken.
ve birçok insan belirli gürültü seviyelerine maruz kalıyor.
Niçin birçok insan John Lennon'u çok seviyor?
Çok utanıyorum.
Neden bu kadar merak ettin?
Burada bu kadar çok insan olacağına dair hiçbir fikrim yoktu.
Tom Mary'ye niçin o kadar çok yiyecek aldığını sordu?
yani o kadar büyük bir su kütlesi lazım ki şehri yutacak
O kadar komik olan nedir?
İnsanların ne kadar bira içtiği genelde havaya bağlıdır.
O kadar çok televizyon izlemeseydi, çalışmak için daha fazla zamanı olurdu.
Etraftaki birçok kişi yüzünden o doğal olarak biraz sinirlendi.
Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir.
Tom Mary'nin neden başka herkes kadar aç olmadığını merak ediyordu.
Çevirmen olabildiğince çok detay ve bilgi vermeye çalışır.
Her araba,her çuval alabildiğine yemek ve (genellikle) yağmayla doluydu
Böyle aceleyle nereye gidiyorsun? Bizim bol zamanımız var, bu nedenle güvenli bir şekilde sür.
O kadar önemli olmayan şeyler hakkında endişelenerek zamanının çoğunu harcar mısın?
Bu kadar çok ünlü insanlarla tanışabileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
öyle bir şüpheyle tedavi edildi ki, karısının Bavyera'daki aile mülküne gitti.
Sevgi paranın üstündedir. Sonraki önceki kadar çok mutluluk veremez.
Dünyada neden bu kadar çok namussuz insan var?
Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü öpücüğe hak ettiği ilgiyi vermiyordur.