Examples of using "Sirve" in a sentence and their turkish translations:
Herhangi bir kağıt işe yarar.
Fayda nedir?
Kendini gizlemen işe yaramaz.
Ona tavsiye bulunmanın bir anlamı yok.
Bu şey ne içindir?
Bir tava kızartma için kullanılır.
Bu restoran lezzetli yemekler servis eder.
Tava kızartma için kullanılır.
Ağlamak işe yaramaz.
Kahve servis edin, lütfen.
O restoran mükemmel yemekler sunuyor.
Bu makine neye yarıyor?
Aşk neye yarar?
Bu otel öğle yemeği hizmeti vermez.
Öğle yemeği öğle saatlerinde servis edilir.
O kitap işe yaramaz.
O otel çok iyi yemekler sunar.
zihnimizdeki bu resmi, yapbozu oluşturmak için referans olarak kullanırız.
O sadece sizin için en önemli olan şeyi yapabilmenizi sağlar.
Akşam yemeği saat kaçta servis ediliyor?
Tom'la konuşmanın faydası yok.
Bu ayakkabılar bana uymuyor.
Ne orada öyle oturup duruyorsun? Şampanyaları döksene!
Kahvaltı sabah yedide servis edilir.
Bu tür bir kitabın bize bir faydası yok.
Bu ilaç, baş ağrısına karşı hareket eder.
- Onunla tartışmanın faydası yok.
- Onunla tartışmak işe yaramaz.
Benden para istemenin faydası yok.
Bu neye yarar?
Lezzetli bir Kore restoranı biliyor musunuz?
Projektör çalışmıyor.
İlk gelene ilk servis yapılır.
- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
- Şikayet etmenin faydası yok.
Akşam yemeği saat dokuz otuzda servis edildi.
Onu ikna etmeye çalışmanın hiçbir anlamı olmadığını düşünüyorum.
Bu gerçekten sizi kurtarabilir. Sadece sığınak kazmak için değil, çığlar için de gerekli.
Ağlamanın yararı yok. Hiç kimse seni duymaz.
Ona işkence etmek anlamsız, o itiraf etmeyecek.
Bu orangutanlar için yeterince iyiyse benim için de iyidir.
Para her zaman insan ilişkilerinde çok önemli sayılmaz.
Onunla tartışmanın faydası yok.
Öbürü çalışmıyor.
O ne içindir?
Herkes geç gelirse zamanında gelmenin ne anlamı var?
Şimdi bu saati kurtaracak hiçbir şey yok, onu atmak daha iyi.
Beklemenin bir faydası yok.
- Kafi.
- Yetişir.
Tatoeba gerçekten çevirmenlere yardımcı olur mu?
Yıprandıkları zaman giysilerinle ne yaparsın?
Tom yemeye değer tek fast food hizmeti veren bu yeri düşündüğü için buraya gelmeyi seviyor.