Translation of "Rompí" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Rompí" in a sentence and their turkish translations:

Yo lo rompí.

Onu kırdım.

Rompí un vaso.

Ben bir bardak kırdım.

Rompí el silencio.

Ben sessizliği bozdum.

Me rompí la pierna.

Ben bacağımı kırdım.

Me rompí una uña.

Bir tırnak kırdım.

Rompí el récord mundial.

Dünya rekorunu kırdım.

Le rompí el corazón.

Onun kalbini kırdım.

Me rompí la pierna esquiando.

Kayak yaparken bacağımı kırdım.

Rompí la foto de Tom.

Tom'un resmini çektim.

Rompí el florero a propósito.

Vazoyu kasıtlı olarak kırdım.

Me rompí la pierna derecha.

Ben sağ bacağımı kırdım.

- Estaba enojado conmigo porque rompí con él.
- Estaba enfadado conmigo porque rompí con él.

Ondan ayrıldığım için o bana kızgındı.

- Rompí a llorar.
- Empecé a llorar.

Ağlamaya başladım.

Le rompí la nariz a Tom.

Ben Tom'un burnunu kırdım.

Al abrir la puerta, rompí la cerradura.

Kapıyı açarken kilidi kırdım.

Cuando rompí la taza, se enfadó conmigo.

Fincanı kırdığımda bana kızdı.

Yo creo que me rompí una costilla.

Sanırım kırık bir kaburgam var.

Le rompí el corazón y la hice llorar.

Onun kalbini kırdım ve onu ağlattım.

Como había perdido la llave, rompí la puerta.

Anahtarı kaybettiğim için kapıyı kırdım.

Adam se enfadó conmigo cuando le rompí el reloj.

Saatini kırdığımda Adam bana çok öfkelendi.

Me rompí la pierna en un accidente de tráfico.

Bir trafik kazasında bacağım kırıldı.

Desde que me rompí el pie, ando con muletas.

Ayağımı kırdığımdan beri koltuk değnekleriyle yürüyorum.

- Me he roto el brazo.
- Me rompí el brazo.

Ben kolumu kırdım.

Me rompí las dos piernas andando en una bicicleta.

Bir bisiklete binerken iki bacağımı da kırdım.

- Me fracturé un brazo.
- Me he roto el brazo.
- Me rompí el brazo.
- Me fracturé mi brazo.

Ben kolumu kırdım.