Translation of "Practica" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Practica" in a sentence and their turkish translations:

Pero practica, practica, practica, y no acepten el fracaso.

Ama alıştırma yap, yap, yap ve başarısızlığı kabul etme.

Tom practica magia negra.

Tom kara büyü uyguluyor.

Tomás practica artes marciales.

Tom dövüş sanatları çalışır.

¿Cuándo practica el piano?

Ne zaman piyano uygulaması yaparsın?

Practica el violín todos los días.

Her gün keman çalma çalışması yapar.

Él practica guitarra hasta tarde por la noche.

O, gece geç saatlere kadar gitar çalma uygulaması yapar.

Mi hermano mayor practica judo. Es muy bueno.

Ağabeyim judo yapıyor. O çok iyidir.

Joe practica deportes la mayor parte del tiempo.

Joe zamanının çoğunu spora harcar.

A ella le gusta prender incienso mientras practica yoga.

O yoga yaparken tütsü yakmayı sever.

Y Dios sabe que EE. UU. es el que mejor lo practica.

ve Amerika bunda kesinlikle en iyisi.

Que si practica mucho con el violín, algún podrá tocar muy bien el violonchelo.

sıkı çalışırsa bir gün çello çalabileceğini söylemek gibi.

Si quieres sonar como un hablante nativo, debes estar dispuesto a practicar diciendo la misma frase una y otra vez de la misma manera en que un músico de banjo practica el mismo fraseo una y otra vez hasta que lo puedan tocar correctamente y en el tiempo esperado.

Eğer bir yerli gibi konuşmak istiyorsan, banjo çalanların aynı parçayı onu doğru ve istenilen tempoda çalabilinceye kadar defalarca pratik yaptıkları aynı şekilde söylemeyi pratik yapmaya istekli olmalısın.