Examples of using "Plenamente" in a sentence and their turkish translations:
Benim sana tam güvenim var.
Ona tamamen güveniyorum.
Ben onun metnine tamamen katılıyorum.
Onun arzuları tamamen gerçekleştirildi.
Gençlik tamamen deneyseldir.
Tom'un Mary'ye mutlak güveni var.
Bu noktada düşünmesi çok zor bir şey değil.
Ben önerinizi tamamen destekliyorum.
- Durumun önemli olduğunun tam olarak farkındayız.
- Durumun öneminin tam olarak farkındayım.
Ağaçların gizli gizli kıpırdanmasının kuvvetle farkındaydım
Kazanın sebebi olduğunun tamamen farkındadır.