Translation of "Perspectiva" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Perspectiva" in a sentence and their turkish translations:

Desde una perspectiva comercial,

İş perspektifinden bakarsak

Abordémoslo desde otra perspectiva.

Buna farklı bir açıdan yaklaşalım.

Poniendo las cosas en perspectiva,

Bunu masaya yatıracak olursak

O a tener una nueva perspectiva,

farklı bir bakış açısını onlara nasıl sunacağımı,

Para poner las cosas en perspectiva,

Bunları değerlendirirsek

Mi sentido del humor, mi perspectiva.

mizah anlayışım, bakış açım...

Quizá, incluso, desde una perspectiva médica.

Hatta belki sağlık lensiyle bakmalıyız.

Mi perspectiva cambió a nivel cognitivo.

Bakış açım bilişsel bir dönüşüm geçiriyor,

Ahora bien, para ponerlo en perspectiva,

Şimdi bunu biraz irdeleyelim,

Esto solo desde la perspectiva financiera.

Bu yalnızca finansal açı.

Y ahora daré una perspectiva más amplia.

Ve şimdi konuyu daha kapsamlı bir noktaya getireceğim.

Y, en ese momento, mi perspectiva cambia

O anda tüm bakış açım değişiyor

Desafías su perspectiva y cambias sus actitudes.

biliyorum ki bu onların bakış açısını ve yaklaşımını değiştirecektir.

Lo más importante desde la perspectiva del TEPT,

Önemli olarak TSSB bakış açısından bakarsak

Podemos revelar la selva desde una perspectiva diferente.

...yağmur ormanlarını yepyeni bir gözle görebiliyoruz.

Por lo menos desde la perspectiva de un comediante.

en azından bir komedyenin bakış açısından.

Al menos consideren la perspectiva que estoy planteando ahora,

size sunduğum şu bakış açısını en azından dikkate alırsınız,

Y nos ha ayudado mucho desde una perspectiva evolutiva.

ve evrimsel açıdan çok işe yaradı.

Aunque ves las cosas desde una perspectiva muy diferente,

Çok farklı bir bakış açısından bakıyor olmanıza rağmen,

Prácticamente todos los profesionales se han formado bajo esta perspectiva.

Hemen hemen bütün profesyonellerin öğrenme yaklaşımı bu.

La imagen se ve extraña, porque no tiene ninguna perspectiva.

Resim derinliği olmadığı için tuhaf görünüyor.

Deberíamos considerar el problema desde la perspectiva de un niño.

Problemi bir çocuğun bakış açısıyla düşünmeliyiz.

Y mirar lo que has creado desde la perspectiva del lector.

yaptığınız çalışmaya okuyucunun bakış açısıyla bakmanız lazım.

En perspectiva, estoy sumamente agradecida por la respuesta positiva que recibimos,

Geçmişe dönüp baktığımda, aldığım olumlu tepkiler için çok minnettarım

El progreso en perspectiva y profundidad ahora permite dibujar imágenes más realistas

Perspektif ve derinlikteki ilerleme artık daha gerçekçi resimlerin çizilmesini sağlıyordu

Espero que la perspectiva de la vida haya sido una inspiración para nosotros también.

Hayata karşı bakış açısı umarım bizler için de bir ilham kaynağı olmuştur

Pero aquí, una vez más, creo que un poco de perspectiva histórica va muy lejos.

Küçük bir tarihsel perspektifin çok yol kat ettiğini düşünüyorum.

Hasta ese momento, mientras dibujaba cuadros rectos, había un estudio en perspectiva con esa pintura.

O döneme kadar dümdüz resimler çizilirken o tabloyla beraber perspektif bir çalışma olmuş

Según la perspectiva, el mismo mundo puede ser un infierno, o puede ser el paraíso.

Farklı aklı olanlara, aynı dünya bir cehennem ve bir cennettir.

Ney estaba horrorizado ante la perspectiva de una guerra civil y le prometió al rey que llevaría a

Ney, iç savaş ihtimalinden dehşete düşmüştü ve krala

- Comprendí el punto de vista de Tom.
- Comprendía el punto de vista de Tom.
- Entendía la perspectiva de Tom.

Tom'un bakış açısını anladım.