Examples of using "Poner" in a sentence and their turkish translations:
Çantamı nereye koyabilirim?
Bu daha kötü olabilir mi?
Bunu nereye koymalıyım?
Somut bir örnek vereyim.
"Bana fosfor ver." der.
Ne yazacağımız hakkında saatlerce tartıştık.
Hangi şapkayı giymek istiyorsun?
Hasta olacağım.
- Bir örnek oluşturmam gerekiyor.
- Bir örnek oluşturmak zorundayım.
- Bunu nereye koyacağımı bilmeliyim.
- Bunu nereye koyacağımı bilmem gerekiyor.
Masayı hazırlayacağım.
Daha fazla giysi giymeliyim.
Bunu oraya koyabilirsin.
Yarayı sıcak suya tutmak.
Bunları değerlendirirsek
ve göçmenlik statünüzü kaybetmeniz de.
Bunu nasıl uygulamaya koyabiliriz?
Affedersiniz fakat kitaplarımı buraya bırakabilir miyim?
Fikirlerini yazmalısın.
Bütün Kertenkeleler yumurtlayabilir
Onu nereye koyacaksın?
Bunları bir kutuya koyabilir misin?
Kavgaya son vermeye çalıştım.
Tom kıskanç olacak.
Anne! Bunu giymek istemiyorum.
Onlar kapıyı kilitlemeyi unuttular.
Masayı hazırlamama yardım eder misin?
Şunu parmağınıza takabilir miyim?
Vazoya daha fazla su koymalısın.
çabalar ve onların önüne berrak bir ayna koyuyor olmak.
Yamaç çok fena dikleşiyor.
Başkalarına limit koyabildiğimiz gibi
Kelimeler onu açıklayamaz.
Sofrayı hazırlayabilir miyim?
Bu gece ne giyiyorsun?
Bu çantayı başka bir yere koyar mısın?
Düşüncelerimi kelimelere dökmem zordur.
El frenini çekmeyi unutma.
Faturanın üzerine koyacağım.
Ben sadece bebeği uyuttum.
Eşyaları bir kutuya koyabilirim.
Bir yaka kartına adınızı yazabilirsiniz.
O, motoru çalıştıramadı.
Arabamı çalıştıramadım.
İstediğin bir şeyi giyebilirsin.
Bu ifadenin etrafına tırnak koyman gerekiyor.
Masayı hazırlamak için kimin sırası?
Bizim öğretim yöntemlerini güncelleştirmek zorundayız.
Bulaşıkları lavaboya koyar mısınız?
Facebook'ta fotoğraf göndermeyi sevmiyorum.
Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur.
Bu, işi tersinden yapmak olurdu.
havuzun üzerine bir plastik tabak koyun
Paraya çok fazla önem vermemeliyiz.
O, resmi onun eline geri koydu.
Soyadımı yazmayı unutmuşum.
İş kıyafelerimi giymek zorundayım.
İyileşeceksin.
Dirseklerini masanın üstüne koymayı kes.
Belki Tom sınıfta daha dikkatli olmalı.
Büyük kız masayı hazırlamaya yardım etti.
Sen sobaya daha fazla kömür koymak zorundasın.
Evimizi satılığa çıkarmayı düşünüyoruz.
NB: Evet, küresel ısınmayı ele alabiliriz.
katılımcıların mesleklerini söylemelerinin yasak olması kuralı mesela.
mola odasına top çukuru koyma
Hükümet terörizme son vermeye kararlı.
Masaya koymak için birkaç güzel çiçek istiyorum.
Paranı o bankaya gerçekten yatırmak istiyor musun?
Yeni takım elbiseni giyeceğini düşündüm.
O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
Neden giysilerini geri yerine koymuyorsun?
Bu kazak çıkarmak ve giymek için rahat.
Bu kırılgan şeyleri güvenli bir yere koyar mısın?
O ona valizi nereye koyacağını söyledi.
Tom Mary'nin masayı hazırlamasına yardım etti.
Bütün bu kitapları koyacak bir yer bulmam gerek.
büyük ve ağır nesneleri ayakta hareket ettiriyorum;
...merkezlerine doğayı yerleştirme gücüne sahibiz.
Giyeceğim takım,
yahu biz yer altını kazıp bomba koymayı düşündük az önce
Araba kullanırken diğer arabalara dikkat etmelisin.
O, son çare olarak dava açmayı düşünüyor.
Onların hararetli tartışmaya bir son vermek için boşuna uğraştı.
Sabahları, tostuma bal koymayı severim.
Sabahleyin tostuma bal sürmeyi severim.
Tom şapkasını aldı ve onu geri giydi.
Masayı hazırlamak Mary'nin sadece birkaç dakikasını aldı.
Bana bu kitapları nereye koyacağımı söyle.
Güneş batmak üzereydi.
Bu şeyleri koyabileceğim bir ayakkabı kutun var mı?
buharın kuvvetini ve boğaz vurumunu değiştirebilirler.
Bu defa o yumurta bırakacak. Etrafta daha az avcı var.
Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.