Translation of "Humor" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Humor" in a sentence and their turkish translations:

- Ella tiene buen humor.
- Está de buen humor.

O çok iyi bir ruh hali içinde.

Buen sentido del humor, es MAL sentido del humor!

iyi bir mizah anlayışı değil, KÖTÜ bir mizah anlayışı!

- Ella estaba de mal humor.
- Estaba de mal humor.

O, kötü bir ruh hali içindeydi.

- Él tiene mal humor.
- Él está de mal humor.

O kötü bir ruh hali içinde.

No entendí el humor.

Mizahı anlamadım.

¿Estás de buen humor?

- Keyfin yerinde mi?
- Havanda mısın?

Tengo sentido del humor.

Bir mizah anlayışım var.

Estoy de buen humor.

Keyfim yerinde.

Detesto el humor negro.

Ben kara mizahı sevmiyorum.

Estaba de buen humor.

Keyfim yerindeydi.

Tienes sentido del humor.

Senin bir mizah duygun var.

- Tom está de mal humor hoy día.
- Hoy Tom está de mal humor.
- Hoy Tomás tiene mal humor.

Tom bugün kötü bir ruh hali içinde.

- Tom está de mal humor hoy día.
- Hoy día Tom está de mal humor.
- Hoy Tom está de mal humor.

Tom bugün bozuk ruh halinde.

Él es desprovisto de humor.

O mizah yoksunu.

Él estaba de buen humor.

O iyi bir ruh hali içerisindeydi.

Ella está de mal humor.

O kötü bir ruh hali içinde.

Ella está de pésimo humor.

O berbat bir ruh hâli içinde.

Él tiene sentido del humor.

Onun bir mizah anlayışı vardır.

No entiendo el humor británico.

İngiliz mizahını anlamıyorum.

Ya no estoy de humor.

Artık havamda değilim.

Su humor es muy inexpresivo.

Onun mizahı çok duygusuz.

Hoy estoy de mal humor.

Bugün kötü ruh hali içindeyim.

Él está de mal humor.

O, kızgın bir ruh hali içinde.

Ella tiene sentido del humor.

- O, bir mizah duygusuna sahiptir.
- O, esprili biridir.

Estoy realmente de mal humor.

Gerçekten de havamda değilim.

Tom está de mal humor.

Tom haylaz bir ruh hali içinde.

Hoy estoy de buen humor.

- Bugün keyfim yerinde.
- Bugün iyi bir ruh hali içindeyim.

Estoy siempre de mal humor.

Ben her zaman karamsarım.

Solo bromeaba. Usen el humor.

Şaka yapıyorum. Mizahı kullanırsınız.

Hoy está de buen humor.

Onun bugün keyfi yerinde.

- Él tiene un gran sentido del humor.
- Tiene un gran sentido del humor.

O büyük bir mizah duygusuna sahiptir.

- Tom tiene buen sentido del humor.
- Tom tiene un buen sentido del humor.

Tom iyi bir mizah duygusuna sahiptir.

Mi sentido del humor, mi perspectiva.

mizah anlayışım, bakış açım...

Tienes un buen sentido del humor.

İyi bir mizah duygusuna sahipsin.

Tom no entiende el humor británico.

Tom, İngiliz mizahını anlamıyor.

Hoy Tom está de buen humor.

- Bugün Tom'un keyfi yerinde.
- Tom bugün iyi bir ruh hali içinde.

Tom todavía está de mal humor.

Tom hâlâ kötü bir ruh hali içinde.

Él está de buen humor hoy.

O bugün iyi bir ruh halinde.

Ella sonaba de un humor jocoso.

O, şakacı bir ruh hali içinde görünüyordu.

- Estoy de mal humor.
- Estoy rayado.

- Kötü bir ruh halindeyim.
- Benim moralim bozuk.
- Kötü bir ruh hali içindeyim.

Él no tiene sentido del humor.

Onun espri anlayışı yoktur.

Tienes un gran sentido del humor.

Harika bir mizah duygun var.

Ese es el poder del humor;

Mizahın gücü de şu;

Quería ser un ingeniero del humor.

Mizah mühendisi olmak istiyordum.

Su respuesta depende de su humor.

Yanıtı onun ruh haline bağlıdır.

Tom no tiene sentido del humor.

Tom'un mizah duygusu yok.

Golpetea un ritmo para ponerla de humor.

Dişiyi havaya sokmak için ritim tutuyor.

Él casi nunca está de buen humor.

O, nadiren iyi bir ruh hali içindedir.

Ella no estaba de humor para almorzar.

Onun canı öğle yemeği yemek istemiyordu.

Tom tiene un gran sentido del humor.

Tom çok büyük bir mizah gücüne sahip.

Ella está de muy mal humor ahora.

O, şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde.

Ya veo que estás de buen humor.

İyi bir ruh hali içinde olduğunu görebiliyorum.

Su humor es muy ingenioso, típicamente francés.

Onun mizah tipik Fransız, çok esprili.

Las feministas no tienen sentido del humor.

Feministlerin mizah duygusu yoktur.

Este trabajo me pone de mal humor.

Bu iş canımı sıkıyor.

Porque el humor conecta a la gente.

Çünkü mizah insanları birbirine bağlar.

Hoy no ando de humor para bromas.

Şaka yapacak durumda değilim.

Tom está de mal humor esta mañana.

Tom bu sabah kötü bir ruh hali içinde.

Tom estaba cansado y de mal humor.

- Tom yorgun ve kötü bir ruh hali içindeydi.
- Tom yorgundu ve kötü bir moddaydı.

Tom tiene un extraño sentido del humor.

Tom garip bir mizah duygusuna sahip.

Ya podemos estimar el humor de una persona,

bir insanın ruhsal durumunu ölçebiliyor

Él llegó a casa de muy buen humor.

O, neşeyle eve geldi.

El mal humor de mi madre es fugaz.

Annemin kötü ruh hali geçicidir.

Mi marido está de muy buen humor hoy.

Bugün kocamın keyfi yerinde.

De verdad no estoy de humor para esto.

- Gerçekten bunun için havamda değilim.
- Gerçekten canım bunu yapmak istemiyor.

Sobre cómo ser más efectivo usando el humor.

Birleşik Devletler'deki yüzlerce kuruluşla çalıştım.

Pero el humor es diferente a la comedia.

Ama mizah komediden farklıdır.

Parece que estás de mal humor esta mañana.

Bu sabah kötü bir ruh hali içindesin gibi görünüyorsun.

Y todavía usaba el humor en el trabajo.

ve hâlâ iş yerinde mizah kullanıyordum.

Tom ama el sentido del humor de Mary.

Tom Mary'nin mizah duygusunu sever.

Tom no estaba de buen humor esta mañana.

Tom'un bu sabah keyfi yerinde değildi.

Perseguir mal humor y travesuras a una edad temprana

küçük yaşlarda huysuzluk ve yaramazlık peşinde

No estoy de humor para ir a una fiesta.

- Bir partiye gitme havasında değilim.
- Bir partiye gitme modunda değilim.

Realmente no estoy de humor para hacer tareas hoy.

Bugün ev ödevi için gerçekten havamda değilim.

Pero incluso más humor nos ayuda a resolver problemas

Mizah sorun çözme konusunda bize daha da çok yardımcı olur

¿Por qué estás de tan mal humor esta tarde?

Bu akşam neden böyle kötü bir ruh hali içindesin?

Tom no estaba de humor para hablar con Mary.

Tom Mary ile konuşacak durumda değildi.

Ni Tom ni Mary estaban de humor para hablar.

Ne Tom, ne de Mary konuşkan bir ruh hali içinde değildi.

- Quien escribió ese libro posee tanto humor como ingenio, ¿verdad?
- La persona que escribió ese libro posee tanto humor como ingenio, ¿verdad?

O kitabı yazan kişi hem mizah hem de ince espriye sahiptir, değil mi?

Pero, en específico, en los monólogos de humor también ocurre.

ama özellikle, stand-up açısından bu şekilde işliyor.

Bueno, ¡eso es un mal sentido del humor para ti!

Bu senin için kötü bir mizah anlayışı!

Es una lástima que Mary no tenga sentido del humor.

Ne yazık ki Mary mizah duygusuna sahip değil.

Por la cara que lleva, ahora está de mal humor.

Görünüşe göre o şimdi kötü bir ruh hali içinde.

Esta música se acomoda a mi humor en este momento.

Bu müzik benim şimdiki ruh halime uyar.

A juzgar por su expresión, él está de mal humor.

Onun ifadesine bakılırsa, o kötü bir ruh hali içinde.

De entre todos nosotros, Tom tenía el humor más descabellado.

Hepimiz arasında Tom en çılgın mizah duygusuna sahipti.

La gente sin sentido del humor son como prados sin flores.

Espriden anlamayan insan, çiçeksiz çayır gibidir.

El humor se define como cómico, absurdo, una incongruencia que divierte.

Mizah, eğlenmeye yol açan, komik, gülünç veya aykırı bir nitelik olarak tanımlanır.

No creo que Tom esté de humor para trabajar ahora mismo.

Tom'un şu an çalışmak istediğini düşünmüyorum.

Es el tipo de humor que es realmente bastante cruel o sombrío.

Bu gerçekten oldukça acımasız ya da acımasız bir mizah türüdür.

¿Que los alemanes no tienen sentido del humor? ¡No me parece gracioso!

Almanların espri anlayışı yok mu? Bunu komik bulmuyorum!

Puede que ella rechace hablar contigo porque está de muy mal humor.

- O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde.

Él conservó su sentido del humor hasta el día en que murió.

Öldüğü güne kadar espri anlayışını sürdürdü.

Tom no sabe por qué Mary estaba de mal humor esta mañana.

Tom bu sabah Mary'nin neden kötü bir ruh hali içinde olduğunu bilmiyor.