Examples of using "Humor" in a sentence and their turkish translations:
O çok iyi bir ruh hali içinde.
iyi bir mizah anlayışı değil, KÖTÜ bir mizah anlayışı!
O, kötü bir ruh hali içindeydi.
O kötü bir ruh hali içinde.
Mizahı anlamadım.
- Keyfin yerinde mi?
- Havanda mısın?
Bir mizah anlayışım var.
Keyfim yerinde.
Ben kara mizahı sevmiyorum.
Keyfim yerindeydi.
Senin bir mizah duygun var.
Tom bugün kötü bir ruh hali içinde.
Tom bugün bozuk ruh halinde.
O mizah yoksunu.
O iyi bir ruh hali içerisindeydi.
O kötü bir ruh hali içinde.
O berbat bir ruh hâli içinde.
Onun bir mizah anlayışı vardır.
İngiliz mizahını anlamıyorum.
Artık havamda değilim.
Onun mizahı çok duygusuz.
Bugün kötü ruh hali içindeyim.
O, kızgın bir ruh hali içinde.
- O, bir mizah duygusuna sahiptir.
- O, esprili biridir.
Gerçekten de havamda değilim.
Tom haylaz bir ruh hali içinde.
- Bugün keyfim yerinde.
- Bugün iyi bir ruh hali içindeyim.
Ben her zaman karamsarım.
Şaka yapıyorum. Mizahı kullanırsınız.
Onun bugün keyfi yerinde.
O büyük bir mizah duygusuna sahiptir.
Tom iyi bir mizah duygusuna sahiptir.
mizah anlayışım, bakış açım...
İyi bir mizah duygusuna sahipsin.
Tom, İngiliz mizahını anlamıyor.
- Bugün Tom'un keyfi yerinde.
- Tom bugün iyi bir ruh hali içinde.
Tom hâlâ kötü bir ruh hali içinde.
O bugün iyi bir ruh halinde.
O, şakacı bir ruh hali içinde görünüyordu.
- Kötü bir ruh halindeyim.
- Benim moralim bozuk.
- Kötü bir ruh hali içindeyim.
Onun espri anlayışı yoktur.
Harika bir mizah duygun var.
Mizahın gücü de şu;
Mizah mühendisi olmak istiyordum.
Yanıtı onun ruh haline bağlıdır.
Tom'un mizah duygusu yok.
Dişiyi havaya sokmak için ritim tutuyor.
O, nadiren iyi bir ruh hali içindedir.
Onun canı öğle yemeği yemek istemiyordu.
Tom çok büyük bir mizah gücüne sahip.
O, şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde.
İyi bir ruh hali içinde olduğunu görebiliyorum.
Onun mizah tipik Fransız, çok esprili.
Feministlerin mizah duygusu yoktur.
Bu iş canımı sıkıyor.
Çünkü mizah insanları birbirine bağlar.
Şaka yapacak durumda değilim.
Tom bu sabah kötü bir ruh hali içinde.
- Tom yorgun ve kötü bir ruh hali içindeydi.
- Tom yorgundu ve kötü bir moddaydı.
Tom garip bir mizah duygusuna sahip.
bir insanın ruhsal durumunu ölçebiliyor
O, neşeyle eve geldi.
Annemin kötü ruh hali geçicidir.
Bugün kocamın keyfi yerinde.
- Gerçekten bunun için havamda değilim.
- Gerçekten canım bunu yapmak istemiyor.
Birleşik Devletler'deki yüzlerce kuruluşla çalıştım.
Ama mizah komediden farklıdır.
Bu sabah kötü bir ruh hali içindesin gibi görünüyorsun.
ve hâlâ iş yerinde mizah kullanıyordum.
Tom Mary'nin mizah duygusunu sever.
Tom'un bu sabah keyfi yerinde değildi.
küçük yaşlarda huysuzluk ve yaramazlık peşinde
- Bir partiye gitme havasında değilim.
- Bir partiye gitme modunda değilim.
Bugün ev ödevi için gerçekten havamda değilim.
Mizah sorun çözme konusunda bize daha da çok yardımcı olur
Bu akşam neden böyle kötü bir ruh hali içindesin?
Tom Mary ile konuşacak durumda değildi.
Ne Tom, ne de Mary konuşkan bir ruh hali içinde değildi.
O kitabı yazan kişi hem mizah hem de ince espriye sahiptir, değil mi?
ama özellikle, stand-up açısından bu şekilde işliyor.
Bu senin için kötü bir mizah anlayışı!
Ne yazık ki Mary mizah duygusuna sahip değil.
Görünüşe göre o şimdi kötü bir ruh hali içinde.
Bu müzik benim şimdiki ruh halime uyar.
Onun ifadesine bakılırsa, o kötü bir ruh hali içinde.
Hepimiz arasında Tom en çılgın mizah duygusuna sahipti.
Espriden anlamayan insan, çiçeksiz çayır gibidir.
Mizah, eğlenmeye yol açan, komik, gülünç veya aykırı bir nitelik olarak tanımlanır.
Tom'un şu an çalışmak istediğini düşünmüyorum.
Bu gerçekten oldukça acımasız ya da acımasız bir mizah türüdür.
Almanların espri anlayışı yok mu? Bunu komik bulmuyorum!
- O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde.
Öldüğü güne kadar espri anlayışını sürdürdü.
Tom bu sabah Mary'nin neden kötü bir ruh hali içinde olduğunu bilmiyor.