Translation of "Estaban" in Turkish

0.097 sec.

Examples of using "Estaban" in a sentence and their turkish translations:

- Estaban enfermos.
- Estaban enfermas.
- Ellos estaban enfermos.
- Ellas estaban enfermas.

Onlar hastaydı.

- Estaban equivocados.
- Ellos estaban equivocados.
- Estaban equivocadas.
- Ellas estaban equivocadas.

Onlar hatalıydı.

- Estaban enfermos.
- Estaban enfermas.

Onlar hastaydı.

- Estaban enfermos.
- Ellos estaban enfermos.

Onlar hastaydı.

Estaban jadeando.

- Onlar hızlı hızlı soluyorlardı.
- Nefes nefese kalmışlardı.
- Soluk soluğa kalmışlardı.
- Nefes nefeseydiler.

Estaban preocupados.

Onlar endişeliydi.

Estaban durmiendo.

Onlar uyuyordu.

Estaban sorprendidos.

Onlar şaşırmıştı.

Estaban listos.

Onlar hazırdı.

Estaban muertos.

Onlar ölmüştü.

Estaban casados.

- Onlar evliydi.
- Evliydiler.

Estaban asustados.

- Onlar korkmuşlardı.
- Onlar korkmuştu.
- Korkmuşlardı.

Estaban allí.

- Onlar oradaydı.
- Oradaydılar.

Estaban juntos.

Onlar birlikteydiler.

¿Estaban mintiendo?

Onlar yalan söylüyor muydu?

¿Dónde estaban?

- Onlar neredeydi?
- Onlar neredeydiler?

Estaban abrazados.

Sarıldılar.

- Estaban hablando con acertijos.
- Estaban hablando de forma enigmática.
- Estaban hablando en código.

Bulmaca gibi konuşuyorlardı.

- Estabas listo.
- Estabas lista.
- Estaban listos.
- Estaban listas.

Sen hazırdın.

- Estaban escasos de personal.
- Estaban faltos de personal.

Onların elemanı azdı.

Todos estaban callados.

Çok sessizdi…

Ellos estaban satisfechos.

Onlar memnundu.

Ellos estaban ocupados.

Onlar meşgullerdi.

Estaban muy confundidos.

Onların kafaları çok karıştı.

Ellos estaban borrachos.

- Onlar sarhoştular.
- Onlar sarhoştu.

Todos estaban cansados.

Herkes yorgundu.

Todos estaban bebiendo.

Herkes içki içiyordu.

Todos estaban asustados.

Onların hepsi korkmuştu.

Nunca estaban solas.

Onlar asla yalnız değildi.

Ellos estaban cerrados.

Onlar kapalıydı.

Ellos estaban atrapados.

Onlar tuzağa düşürüldüler.

Estaban todos aquí.

Onların hepsi buradaydı.

Ellos estaban enamorados.

Onlar aşıktılar.

Todos estaban satisfechos.

Herkes memnundu.

Estaban absolutamente sorprendidos.

Onlar tamamen şaşırdılar.

¿No estaban satisfechos?

Memnun kalmadılar mı?

Estaban en casa.

Evdelerdi.

¿Estaban en casa?

Evde miydiler?

Ellos estaban emocionados.

Onlar heyecanlıydı.

Estaban en Berlín.

- Berlin'deydiler.
- Onlar Berlin'deydi.
- Berlin'delerdi.

¿Estaban en Berlín?

Berlin'de miydiler?

- Nunca estaban solos.
- Nunca estaban solas.
- Nunca estuvieron solos.

Onlar asla yalnız değildi.

- Todos los muchachos estaban bailando.
- Todos los chicos estaban bailando.

Bütün oğlanlar dans ediyorlardı.

- Todos los estudiantes estaban presentes.
- Todos los estudiantes estaban ahí.

Tüm öğrenciler oradaydı.

- Todos estaban presentes excepto Tom.
- Todos estaban allí, menos Tom.

Tom hariç herkes oradaydı.

Los antiguos estaban equivocados.

atalarımız yanılıyorlardı.

Todos estaban muy asustados.

Herkes gerçekten çok korkmuştu.

Ya no estaban mejorando.

Artık daha iyiye gitmiyorlardı.

Y estaban los oprimidos

ve ezilenler vardı

Además estos estaban locos

üstelik bunlar deliydi

Todos estaban en silencio.

Hepsi sessizdi.

Todos estaban escuchando atentamente.

Herkes çok dikkatli dinliyordu.

Sus mejillas estaban rojas.

Onun yanakları kırmızıydı.

Estaban jugando al tenis.

Onlar tenis oynuyorlardı.

Los chicos estaban callados.

Çocuklar sessiz kalmayı sürdürdü.

¿Sobre qué estaban discutiendo?

Ne hakkında tartışıyordunuz?

Estaban viendo la televisión.

Onlar TV izliyorlardı.

Ellos estaban muy emocionados.

Onlar son derece heyecanlıydılar.

Ellos siempre estaban bromeando.

Onlar her zaman şakalar yapıyorlardı.

Las calles estaban vacías.

Sokaklar boştu.

Sus padres estaban furiosos.

Onun ailesi öfkeliydi.

Mis padres estaban furiosos.

Ebeveynlerim öfkeliydi.

- Estabas feliz.
- Estaban felices.

Siz mutluydunuz.

Ellos dos estaban desnudos.

Onların ikisi de çıplaktı.

Los dos estaban desnudos.

Her ikisi de çıplaktı.

Los dos estaban borrachos.

Her ikisi de sarhoştu.

¡Sabía que estaban mintiendo!

Onların yalan söylediğini biliyordum.

Sus manos estaban vacías.

Onun elleri boştu.

Los muebles estaban polvorientos.

Mobilyalar tozluydu.

¿De quién estaban hablando?

Onlar kim hakkında konuşuyor?

Mis axilas estaban sudando.

Benim koltukaltlarım terliyordu.

Estaban tan felices juntos.

Birlikte çok mutluydular.

Las galletas estaban deliciosas.

Kurabiyeler lezzetliydi.

¿Qué estaban bebiendo ellos?

Onlar ne içiyordu?

Las chicas estaban entusiasmadas.

Kızlar heyecanlıydı.

Sus enseres estaban intactos.

Onun eşyaları karıştırılmamıştı.

- Estaban bebiendo.
- Ellos bebían.

Onlar içiyorlardı.

Todos me estaban mirando.

Herkes bana bakıyordu.

Ellos no estaban allá.

Onlar orada değillerdi.

- Estaban todos.
- Estuvieron todas.

Herkes oradaydı.

¿Dónde estaban tus padres?

Ebeveynlerin neredeydi?

¿Dónde estaban los demás?

Diğerleri neredeydi?

Ustedes dos estaban borrachos.

Her ikiniz de sarhoştunuz.

Ambas ventanas estaban quebradas.

Her iki pencere de kırıldı.

No me estaban resultado.

ama bu benim için yeterli değildi.

Las puertas estaban cerradas.

Kapılar kapalıydı.

Ambos hermanos estaban fuera.

Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.

Los republicanos estaban furiosos.

Cumhuriyetçiler çok kızgındı.

Las cortinas estaban abiertas.

Perdelerin hepsi açıktı.

No estaban en casa.

Evde değillerdi.

¿No estaban en casa?

- Evde değil miydiniz?
- Evde değiller miydi?

Los detectives estaban desorientados.

- Dedektifler şaşkına dönmüştü.
- Dedektifler şaşkına çevrildi.

- Los padres de Tom estaban desconsolados.
- Los padres de Tom estaban hechos polvo.
- Los padres de Tom estaban deshechos.

Tom'un ebeveynleri harap edildi.

- Tom y su profesor estaban conversando.
- Tom y su profesora estaban conversando.

Tom ve onun öğretmeni birbiriyle konuşuyordu.