Examples of using "Pavo" in a sentence and their turkish translations:
Ne zaman hindi yiyorsun?
Çok hindi yerim.
Hindi, ağız ve bir ağız.
Hiç hindi yedin mi?
O, hindiyi kızarttı.
Bu hindinin tadı iyi.
Mary hiç hindi pişirmedi.
Hindili bir sandviç istiyor musun?
O bir tavuskuşu. Az önce bağıran bir tavuskuşuydu.
Yüz dolar sadece bozuk para.
Hindi yumuşak ve sulu.
Sen bir tavus kuşundan daha çok gururlusun.
Bir saat daha ve hindi hazır olacak.
Şimdiye kadar tattığım en iyi hindi.
O tavusun üzerindeki tüyler inanılmaz.
Tom elektrikli bıçakla hindiyi kesti.
- O etyemez, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi.
- O bir vejetaryen, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi.
Erkek tavus kuşunun renkli kuyruk tüyleri vardır.
Bir hindi, bir piliçten biraz daha büyüktür.
Tavus kuşunun güzel kuyruğu dişilerin ilgisini çekmeye yardım eder.
Herkes tavuskuşu dansını sever.
Tom, köpeğine yılbaşı hindisinden artanlardan verdi.
O, hindisiz bir şükran yemeği değil.
Tavus kuşu ( Inachis io ) güzel ve kolayca tanınabilen bir kelebektir.
Amerikalılar Şükran gününde niçin hindi yer?
Bir defasında İspanyol bir gazeteci İngilizce'de ''hindiler'' anlamına gelen ''turkeys'' kelimesini, yine İngilizce'de ''Türkler'' anlamına gelen ''Turks'' ile karıştırdı.