Translation of "Particular" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Particular" in a sentence and their turkish translations:

Un recurso particular;

Belli bir kaynak;

¿Deseas algo en particular?

Özellikle istediğin bir şey var mı?

En este diálogo en particular

Bu özel diyalogda,

Y en particular, reverenciamos sus patentes.

Özellikle de patentlerine karşı büyük bir saygımız var.

¿Tienes en mente algo en particular?

Aklınızda özel bir şey var mı?

Yo estaba impresionada con la teatralidad particular

O akşam bizi park alanında bulan adamın

O membresía en un grupo social particular.

koruma sağlamak için oluşturuldu.

Una comunidad particular que maneja ese recurso;

o kaynağı idare eden belli bir topluluk

Laura es muy particular con su ropa.

Laura elbiseleri hakkında çok özel.

¿Por qué elegiste ese tema en particular?

Bu özel konuyu neden seçtiniz?

No tengo nada que decir en particular.

- Söyleyeceğim önemli bir şey yok.
- Söyleyeceğim özel bir şey yok.

"¿Tienes algo que hacer?" "Nada en particular."

"Yapacak bir şeyin var mı?" "Özellikle bir şey yok."

No tenía nada en particular que decir.

Özellikle söyleyecek bir şeyim yoktu.

No tengo nada en particular que decir.

Söyleyecek özel bir şeyim yok.

Este estilo culinario es particular de China.

Bu tarz pişirme Çin'e özgüdür.

En particular, me encuentro con muchos centroamericanos indígenas

Özellikle, artık çiftçilikle geçinemeyen

Quiero hacer hincapié en este punto en particular.

Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.

No quiero ir a ningún sitio en particular.

Ben özellikle bir yere gitmek istemiyorum.

¿Hay algo en particular que te gustaría oír?

Duymak istediğin özel bir şey var mı?

Este verbo se conjuga de manera bastante particular.

Bu fiil çok özel bir şekilde konjuge edilir.

Mañana no tengo nada que hacer en particular.

Yarın özellikle yapacak bir şeyim yok.

Escoge un evento en particular que tú recuerdes.

İyi hatırladığın özel bir olayı seç.

No tengo nada en particular para decir ahora.

Şimdi söyleyecek özel bir şeyim yok.

No tengo ninguna razón en particular para hacer eso.

Böyle yapmak için özel bir nedenim yok.

Tom no lo hizo por alguna razón en particular.

Tom'un onu yapmak için özel bir nedeni yoktu.

Los pescadores tienen un particular interés en sus músculos aductores,

Özellikle balıkçılar bir eklem gibi iki kabuğu bir arada tutan organları

Se percata de que la dosis para un paciente en particular

bir hastanın dozajının

¿Qué convierte a esta tecnología en particular en algo tan peligroso?

Peki bu teknolojiyi özellikle bu kadar tehlikeli yapan nedir?

Tom es muy particular con respecto a la ropa que lleva.

Tom giydiği hakkında seçicidir.

"¿Alguna buena noticia en el diario de hoy?" "No, nada en particular."

“Bugün gazetede iyi haberler var mı?” “Hayır, özel bir şey yok.”

En particular el sueño profundo y de calidad que mencioné hace un momento.

özellikle de az önce bahsettiğim uykunun derin evresi.

Nuestra recomendación particular es 'El Nilo: 5000 años de historia', presentado por la

. Bizim özel tavsiyemiz, İngiliz yayıncı ve yazar Bettany Hughes

1813, aunque sus relaciones con el Emperador, y el mariscal Berthier en particular, fueron cada

ve İmparator ve özellikle Mareşal Berthier ile ilişkileri giderek gerginleşmesine

Todo el mundo se ríe como si no fuera asunto de nadie, en particular Jarl Erik, que cree

Herkes kimseyi ilgilendirmiyormuş gibi gülüyor, özellikle de hayatı boyunca hiç bu kadar komik bir şey görmediğini