Examples of using "Grupo" in a sentence and their turkish translations:
büyük destekçiler.
Gruba hoş geldiniz.
görevden göreve, veri setinden veri setine,
Senin kıyafetini seviyorum.
Diğer grupta olmak istiyorum.
Bir destek grubu başlattım.
Üst gruba geldiğimde
Biz grupta olmak istiyoruz.
Bu grupta olmak istiyorum.
O, Tom'un grubu.
Hangi gruba katılmak istersin?
Benim grubum her zaman enerjik.
O bizim grupta değil.
Senin en sevdiğin grup hangisidir?
WhatsApp'da herhangi bir grubun var mı?
Beni gruba eklediğin için teşekkürler.
Kan grubunuz nedir?
Bir grup bilim insanıyla bir araya geldi
Kanak etnik grubu için inşa edildi.
gruba terör örgütü adı verilip
Grup lideri kim?
Grubunda kaç kişi var?
Aynı gruptayız, değil mi?
Bir grup çocuk oynuyordu.
Joe'nun grubuna katılmak istiyorum.
Video kamerayı şu gruba yönlendirin.
Penguen gruptan atıldı.
Hangi gruba katılmak istersin?
Grubunuza katılmak istiyorum.
O grup insanlar neredeyse yok oldular.
O, grubumun en yaşlısı.
İnsan grubu bizimle geldi.
Kan grubunuz nedir?
koruma sağlamak için oluşturuldu.
Diğer yandan kontrol grubu hastaları
yani hiçbir zaman bir grup hâlinde hareket etmezler.
doğuştan daha üstün olduğuna dair görüşler
Benim grubumda Mujica, Rosencof ve ben vardık.
Grup, sosyal sorunları çözmek için çalıştı.
Grup öğretmen ve öğrencilerden oluşuyordu.
Grup altı üyeden oluşur.
Onun bu grupla biraz ilişkisi var.
- Tom'un kan grubu O negatif.
- Tom'un kan grubu 0 negatiftir.
Tom ve Mary gruba katıldılar.
- Bu grubun parçası olmak hoşuma gidiyor.
- Bu grubun parçası olmaktan memnuniyet duyuyorum.
Yalnız çalışmayı grup içinde çalışmaya tercih ediyorum.
Ben senin grubun bir parçası olmak istiyorum.
Tom grubumuza katılmak istemiyor.
Grubumuzun sözcüsü olur musunuz?
Gençlerden oluşan bir grup yaşlı adama saldırdı.
Onlar şarkı söyleyen bir gruptalar.
Kan grubunu biliyor musun?
Onun bir dizi çarpık dişleri var.
Favori müzik grubun nedir?
Bu alışılmadık soruları en uygun şekilde soran
bir grup kadının koştuğunu söylüyorum.
Bunun cevabı için küçük ama büyüyen bir grup genç araştırmacıya ulaştım,
Başka ardışık çift sayı seti verirsiniz.
Fakat bu çita çetesi işe daha yeni koyuluyor.
Bu, çetenin en hünerli avcısı.
önemli olan grubun yaşamasıdır
Araştırma ekibim tarafından hazırlanan bu görüntü
Grup dört genç adamdan oluşturuldu.
Grupta hiç kız görmedik.
Bir grup gangster parayı çaldı.
Yeni başlayanların grubunda otuz öğrenci var.
Japonlar grup halinde seyahat etmeyi sever.
O, o gruba önderlik etme yeteneğine sahip değil.
Tek başına mı yoksa bir grupla birlikte mi egzersiz yapmayı seversin?
grubun çeşitli olduğunu anlayacaksın.
Bu, dullar için bir destek grubu.
Dört yüz elli siyah pilot gruptaydı.
Neden bir çalışma grubu oluşturmuyoruz?
Bu şirket için bir grup uzman bulmam gerekecek.
Uyku grubu ve uyku yoksunu grubu.
ama şu kontrol grubuna bir saniye geri döneyim.
kendi çevrenizdeki insanların birtakım dış gruplardan
olağanüstü mühendis ve operatörlerimiz var.
Paul McCartney'in bir grupta olduğunu dşünün.
küçük suçluların normal sıralara girdiği...
buna inanan çok büyük bir grup var üstelik
en son kalan grup yani köprüdekiler
O her yaz bir grup öğrenciyi İspanya'ya götürür.
Bir grup Hintli erkek çocuğuna öğretmenlik yaptı.
Robert Smith The Cure grubunun solistidir.
Parkta oynayan bir grup çocuk vardı.
Benim yorumum grupta bir tartışmayı ateşledi.
çok kısıtlı deneyimlerimiz oluyor genelde.
Ekibime ne zaman yeni biri katılsa
genellikle aynı ırk ve etnik gruba ait kişiler arasında gerçekleşir.
Bunu kendi başınıza yapamazsınız. O zaman arkadaşlarınız geliyor.
Kümelenmiş yıldızlar galaksiye açıldığında