Examples of using "Parado" in a sentence and their turkish translations:
Halen ayakta duruyor.
Orada kim duruyor.
Ne kadar süredir burada duruyorsun?
Tom ayakta duruyor.
- Kazık gibi durma.
- Orada öyle durma.
Nerede duracağımı bilmek istiyorum.
Sen motoru durdurdun.
Otobüs beklerken ayakta durdum.
Orada durarak seninle çalışamam.
O, kapıda duruyordu.
O, kapıda duruyordu.
Şurada duran adam kim?
O sokak köşesinde duruyordu.
O, kapının arkasında duruyordu.
Bak Tom, yağmur durdu!
O sahnede duruyor.
O, tepede duruyor.
Orada duran çocuğu tanıyorum.
Yağmur henüz durmadı, değil mi?
O, ne kadar süre orada duracak.
O, duvarın arkasında duruyor.
Orada duran çocuğu tanıyorum.
Sadece orada durma. Bir şey yap.
Noel Baba bahçede duruyordu.
Tom pencerenin yanında duruyor.
Birisi duvarın arkasında duruyor.
O, ayakta duruyordu.
Anne, gidelim! Burada durmak istemiyorum.
Okul bahçesinin ortasında duruyorum.
Tom hareketsiz durdu, dikkatlice dinledi.
Yanında mikrofonum olmadan duruyorum.
- Yağmur yağışı durdu.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.
Kapıda duran o çocuk kimdir.
Uzun boylu bir çocuk kapıda duruyor.
Tom şu anda işsiz.
Bana çok yakın duruyordu. Bu rahatsız ediciydi.
Orada duran adam Bay Smith.
Gözleri kapalı orada durdu.
Orada durma. Güvenliği ara.
Neden Tom hâlâ dışarıda yağmurun altında duruyor?
Birisi çalılığın arkasında duruyor ve bizim resimlerimizi çekiyor.
Boş bir bakışla orada duruyordu.
Beyefendi bankanın önünde durdu.
Kapıda duran bir yabancı gördüm.
Durduğum yerden kuleyi görebiliyorum.
O orada duruyor.
Araba o binanın karşısına park edilmiş.
Tom orada tek kelime söylemeden durdu.
O, onu girişin yanında dururken buldu.
O iki saat boyunca beni orada ayakta bıraktı.
Önüne geleni almayı bıraksan iyi edersin.
Kapının yanında duran genç benim erkek kardeşimdir.
Elleri cebinde durdu.
Tom odanın köşesinde dayanıyordu.
Çalışmıyor, işsiz.
Tom mutfakta, buzdolabının önünde duruyor.
Tom tek başına elektrik direğinin yanında durdu.
- Orada duran adam benim babamdır.
- Orada dikilen o adam benim babamdır.
- Orada dayanan o adam benim babamdır.
- Orada duran o adam benim babamdır.
Bütün gün sadece orada mı duracaksın?
ve iyi bir kurtarış yaptığınızda tüm övgüleri alırken
Kapıda bekleyen adam, ünlü bir şarkıcıdır.
Orada duran adam dükkanının sahibidir.
Orada duran çocuk benim oğlumdur.
Ayağımda duruyorsun.
Tom durduğu yerden gölü göremiyordu.
Tom penceresinin dışında duran birini gördü.
Kapıyı açtığımda, Tom bir takım elbise giyerek orada duruyordu.
Ya bu adam ölü ya da benim saat durdu.
Saatim durdu ve saati bilmiyordum.
Yağmur yağışı durdu.
Tom'a çok benzeyen birisi kapının yanında dikiliyor.
Ben işsizim.
Kolları bağlı duruyordu.
Ben işsizim.
Otobüste boş koltuk olmadığı için bütün yol boyunca ayakta durdum.
Bugün sabahleyin tren o kadar doluydu ki boş bir yer bulamadım ve tüm yol ayakta durmak zorunda kaldım.
Bir polis arabası yolun kenarında durdu.
Sofrada yer kalmadığı için ayakta yemek zorunda kaldım.