Translation of "Llevarlo" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Llevarlo" in a sentence and their turkish translations:

Déjame llevarlo.

Onu taşımama izin verin.

Y llevarlo a las comunidades.

desteklemekteyiz.

Desafortunadamente, no puedes llevarlo contigo.

Ne yazık ki, onu yanınızda getiremezsiniz.

Necesito un bolso en que llevarlo.

Onu taşımak için bir çantaya ihtiyacım var.

Debemos llamar al helicóptero y llevarlo al hospital.

Bu yüzden helikopteri çağırıp bu zehri hızlıca hastaneye ulaştırmalıyız.

Debes llevarlo al médico por persuasión sin romperlo

onu kırmadan ikna yolu ile doktora götürmelisiniz

Genial para tomar regolito y llevarlo a la estructura.

harika şekilde regoliti alıyor, ve yapı inşası için taşıyor.

- Déjame llevarlo.
- Deja que lleve eso.
- Deja que lo lleve.

Onu taşıyayım.

Tenemos que llevarlo al estado incluso si encontramos algo como esto

böyle birşey bulduysak bile devlete götürmemiz gerekiyor

- Veamos lo que podemos conseguir.
- A ver si podemos llevarlo a cabo.

Belki bir yol bulabiliriz.

Su mensaje populista hizo eco en los pobres del país quienes eventualmente ayudaron a llevarlo al poder.

Bu çoğulcu mesajı ülkenin fakir kesiminden yankı getirdi ve nihayetinde iktidara geldi

Ella le compró un coche, pero él no tenía carnet de conducir, de modo que no podía llevarlo a ninguna parte.

O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.

Los bebés se pueden deshidratar por causa de una fiebre demasiado alta, de modo que me dijeron que sería mejor llevarlo al hospital.

Bebekler yüksek ateşten dolayı su kaybedebilirler, bu yüzden bana onu hastaneye göndermenin daha iyi olacağı söylendi.