Examples of using "Estructura" in a sentence and their turkish translations:
yapısal
Problem çözmenin
Değişik bir yapıya sahipler
çember yapıya sahip.
bu kusursuz yapıyı nasıl ayarladıkları ise
bu yapıyı yapan termit karınca
Yapı güvenli değil.
Ama yine de seansların belli bir yapısı vardı.
ama bu yapı 12.000 yıllık!
Beynin yapısı karmaşıktır.
Bina büyük bir yapıdır.
Bu molekül, kristalli bir yapıya sahip.
- Beynin karmaşık bir yapısı vardır.
- Beyin karmaşık bir yapıya sahiptir.
ve şiddetle parçalanmış bir uyku yapısı görürüz.
çok üst düzeyde ve muazzam yapıda
Fenolün kimyasal yapısını çizebilir misin?
Japon dilinin gramer yapısını anlamıyorum.
yapı ve mimari itibariyle çok da Hristiyan dininin yapısına benzemiyor
Fakat terapist seansı önceden planlamıyordu
Burada, beynin fiziksel yapısı değişiyor.
fakat insanların bu yapıdan haberi yok
ve bu inşa ise mükemmel bir yapıda
Çünkü bu şey beyin yapınızı değiştiriyor,
beynin fiziksel yapısındaki değişiklikler gibi
harika şekilde regoliti alıyor, ve yapı inşası için taşıyor.
Bizde aile yapısı daha sağlam olduğu için
bu yapının yüksekliği 1800 metre olacaktı
Yani hikâyelerin yapısı bu, değil mi?
aynı pramit'e benzer yapının görünmesi şaşkınlık yaratıyor
yani insanlar avcı toplayıcıyken bu yapıyı mı inşa etti?
işte yaprak bitinin sırtında böyle şekerli bir yapı var
yapılan yapının büyüklüğünü bir düşünün şimdi karınca için
Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?
günümüzde ise şuanki teknoloji ile böyle bir yapının inşaatı imkansız görünüyor
peki, yapıdan haberimiz olmadan kutsallık günümüze kadar nasıl gelebilmişti?
Yapı bu kadar ağırlığı taşıyacak kadar güçlü değil.
Francis Crick DNA'nın yapısını keşfedenlerden biridir.
Sistem yapısı hakkında daha fazla bilgi, özellikler bölümünde mevcuttur.
bir ülkedeki bütün veri topluluğu yapısını;
yani oort bulutu güneş sistemini koruyan bir yapı değil
Berthier'in sisteminin genel yapısı, önümüzdeki 18 yıl içinde çok az değişti