Translation of "Llevaban" in Turkish

0.040 sec.

Examples of using "Llevaban" in a sentence and their turkish translations:

¿Ambos llevaban casco?

Onların her ikisi de kask giyiyorlar mıydı?

Ambos llevaban ropa oscura.

Her ikisi de koyu renk kıyafetler giymişti.

llevaban muchos años de dolor

Yıllar boyunca acı çekmişlerdi.

Algunos llevaban tanto tiempo encerrados,

Bazıları o kadar uzun süredir oradaydı ki

Todos llevaban corbata, menos Tom.

Tom hariç herkes kravat takıyordu.

Muchos de ellos llevaban armas.

Onların birçoğu silah taşıyordu.

Averiguaron que sus familias no se llevaban bien.

Onlar ailelerinin birbirini sevmediğini bulmuşlardı.

Tom y Mary no se llevaban muy bien.

Tom ve Mary çok iyi geçinmediler.