Translation of "León" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "León" in a sentence and their turkish translations:

Tan león como león

yani aslan kadar aslan

- El león es fuerte.
- León es fuerte.

Bir aslan güçlüdür.

- Este es un león.
- Esto es un león.

Bu bir aslandır.

Veo un león.

Bir aslan görüyorum.

- El león es un animal.
- Un león es un animal.

- Aslan bir hayvandır.
- Aslan, bir hayvandır.

- Debemos capturar vivo al león.
- Tenemos que capturar al león vivo.
- Tenemos que atrapar vivo al león.

Biz aslanı canlı yakalamak zorundayız.

Como León Tolstói escribió:

Leo Tolstoy'un yazdığı üzere,

El león come carne.

Aslan et yiyor.

Este es un león.

Bu bir aslandır.

El león está rugiendo.

- Aslan gürlüyor.
- Aslan kükrüyor.

El león es fuerte.

Bir aslan güçlüdür.

Esto es un león.

Bu bir aslandır.

León Tolstói era vegetariano.

- Lev Tolstoy, vejetaryen idi.
- Lev Tolstoy vejetaryendi.

Estoy rugiendo como un león.

Ben bir aslan gibi kükrüyorum.

Me sorprendió ver un león.

Bir aslan gördüğüme şaşırdım.

Este león es muy dócil.

Bu aslan çok uysal.

El león es un animal.

Aslan, bir hayvandır.

El elefante aplasta al león.

Fil aslanı eziyor.

El león muerde al elefante.

Aslan fili ısırıyor.

¿Has visto un león alguna vez?

Hiç aslan gördün mü?

Y el león me vio a mí;

ve aslan da beni gördü,

Juan y yo vimos un león ayer.

Joe ve ben dün bir aslan gördük.

Tom dijo que vio un león ayer.

Tom dün bir aslan gördüğünü söyledi.

¿Alguna vez has matado a un león?

Hiç aslan öldürdün mü?

Caballo, león, perro, cabra, estos son animales.

At, aslan, köpek, keçi: bunlar hayvandır.

Cuando ruge el león, tiemblan las cebras.

Aslan kükrediğinde, zebralar titrer.

No debo tratar de sobrepasar a un león...

Bir aslandan koşarak kurtulmaya çalışmamalıyım

Zorro, león y cerdo descendiendo a la ciudad

şehre inen tilki, aslan ve domuz

El león es el rey de los animales.

Aslan hayvanların kralıdır.

El león abrió su enorme boca y rugió.

Aslan kocaman ağzını açtı ve kükredi.

El león es el rey de la selva.

Aslan ormanın kralıdır.

El león luchó para salir de su jaula.

Aslan kafesinden dışarı çıkmak için mücadele etti.

El león es más fuerte que el lobo.

Aslanlar kurtlardan daha güçlüdür.

El león yacía al medio de la jaula.

Aslan kafesin ortasında yatıyordu.

Por ejemplo, lo podemos ver en 'El Rey León'.

Bunu, örneğin Aslan Kral'da görebiliyoruz.

Una hiena solitaria no es rival para un león.

Tek başına bir sırtlanın aslan karşısında şansı yok.

El león es llamado el rey de los animales.

Aslan hayvanların kralı olarak adlandırılır.

El león se comió al conejo de una mordida.

Aslan tavşanı bir lokmada yedi.

No puedo rugir como un león. Soy un chacal.

Ben bir aslan gibi kükreyemem. Ben bir çakalım.

Un perro vivo es mejor que un león muerto.

Yaşayan bir köpek, ölü bir aslandan daha iyidir.

¿Qué es más fuerte, un tigre o un león?

Hangisi daha kuvvetlidir,bir kaplan mı yoksa bir aslan mı?

Y así se enamoró el león de la oveja.

Ve böylece aslan koyuna aşık oldu.

“Ese hombre es un león”, dijo Napoleón, observando su avance.

"Bu adam bir aslan," dedi Napolyon ilerleyişini izleyerek.

Solía haber una estatua de un león en la entrada.

Kapıda bir aslan heykeli vardı.

El león es usado a menudo como símbolo de coraje.

Aslan çoğu zaman cesaret sembolü olarak kullanılır.

Un billete de ida y vuelta para León, por favor.

Leon'a bir dönüş bileti, lütfen.

Este toro león marino no creció tanto por solo comer pescado.

Bu erkek denizaslanı sırf balık yiyerek bu kadar büyümedi.

El león y el tigre son dos diferentes especies de felinos.

Aslan ve kaplan kedinin iki farklı türüdür.

Yo nunca había visto un león antes de cumplir 10 años.

Ben on yaşından önce bir aslan görmemiştim.

Y a pesar de toda la habilidad predadora que posee un león,

Bir aslan sahip olduğu tüm harika yırtıcı becerilerine rağmen

Su cabello largo y despeinado era similar a la melena de un león.

Onun uzun ve düzensiz saçları bir aslan yelesine benzerdi.

Pero Qutuz, quien fuera conocido como el "león de Ain Jalut”, no pudo disfrutar su triunfo.

Fakat Ayn Calut'un Aslanı olarak anılan Qutuz bu zaferin tadını hiç çıkaramadı.

Los elefantes ven mejor que nosotros en la oscuridad, pero no tan bien como un león.

Filler karanlıkta bizden iyi görür ama aslanın yanına bile yaklaşamazlar.

"La muerte fácil" es una película basada en la novela de León Tolstói "La muerte de Iván Ilich".

"Kolay bir ölüm" "Ivan Illich'in Ölümü" Leo Tolstoy'un romanından uyarlanan bir film "

Un león es ciertamente mucho más fuerte que una sola hiena, pero había tres veces más hienas que leones.

Bir aslan kesinlikle tek sırtlandan çok daha güçlüdür ancak orada aslanların üç katı kadar fazla sırtlan vardı.

Tenía la cabeza de una mujer, el cuerpo de un león, las alas de una ave, y la cola de una serpiente.

O bir kadının başına, bir aslanın gövdesine, bir kuşun kanatlarına ve bir yılanın kuyruğuna sahipti.