Examples of using "Juntas" in a sentence and their turkish translations:
Birlikte dans ederiz.
Her şeyi birlikte yaptık.
belki bir araya koymaya.
ve birlikte zor olan şeyleri yapmayı da.
yönetim kurullarındakilere ve EDs'lere öğretiyorum.
- Kuşlar sık sık birlikte uçarlar.
- Kuşlar genellikle birlikte uçar.
Dün gece beraber televizyon seyrettik.
Biz birlikte karar veririz.
Birlikte çalışmanız gerekiyor.
Flütler birlikte çalmıyorlar.
Flütlerin birlikte çalması gerekiyor.
Aslında birçok bakımdan birlikte büyüdük.
editörler 2 çekimi birbirine bağlayabilirler.
birlikte seslerimizin tekrar duyulmasını sağlamalıyız.
Biz birlikte görünemeyiz.
Biz üçümüz birbirimizden ayrılmayacağız.
Güç acaba yalnızca yönetim kurulu odalarında,
Peki tüm bu numaraları bir araya koyarsanız nasıl görünürler?
İnsanların birlikte yemek pişirmeyi sevdiklerini biliyoruz
Bizim birlikte çalışmamızı istemiyorlar.
Bir değil iki uzay aracı bir araya gelerek Ay'a gidecekti.
Alfabeyi yeniden düzenleyebilseydim, U ve I'ı birlikte koyardım.
Japonya'nın nüfusu İngiltere ve Fransa'nın bir araya getirdiği nüfustan daha büyüktür.
-Bunlar yan yana iki ev mi? -Evet, iki tane. İki katlılar. Üst kat prefabrike.
İki çocuğun yaşları toplandığında babalarınkine eşit oluyordu.
Tüm hafta sonunu birlikte geçirelim.
Bu kravat ve o ceket birlikte iyi gider.
Bu benim arkadaşım Rachel. Birlikte liseye gittik.