Examples of using "Hoja" in a sentence and their turkish translations:
Geriye dönüş yok.
Bir yaprak düşüyor.
Bana beyaz bir kağıt parçası ver.
Kılıç çok keskindi.
Bana bir kağıt verin.
Artık geriye dönüş yok.
Bu levhada ne yazılıdır?
- Yaprağı yarıya katla.
- Yaprağı yarıya katlayın.
Yazı defterinden bir sayfa kopar.
- Bu sayfayı boş bırak.
- Bu sayfayı boş bırakın.
Hizmet kaydını gösterdin mi?
Bana bir kağıt verir misin?
Ben bir yaprak gibi titriyordum.
Bu sayfayı defterine geçir.
Bu kağıt parçasına adınızı yazın.
Kağıdın alt kısmına adınızı yazın.
Lütfen bana bir kağıt getir.
Ona bir yaprak kağıt verdi.
Ben bu kağıt parçasına yazabilir miyim?
Kuru bir yaprak yere düştü.
Bana bir kâğıt yaprak verdi.
Yazmayı bırak ve kağıdını teslim et.
Bir yaprak kağıdı ezerek top yaptı.
Benim bıçağın ağzı çok keskin.
Amaçlarını bir kağıt parçası üzerine yaz.
O onun sınav kağıdını dikkatle inceledi.
Bir muz yaprağı ile pastayı sarın.
Tek bir yaprağın sindirimi bir ay sürebilir,
hücrelerin şeklini değiştirir ve yaprak düşer.
ve bir sinek üzerine konduğunda yaprağın içerisinde
Bir sayfa kağıt alın ve yazın!
Bir yol haritası alabilir miyim, lütfen?
Öğretmen her öğrencinin kağıdına kısa bir yorum yazdı.
Kağıdına bir çizgi çiz.
Bu bir yol haritası.
Sonbaharda yapraklar ağaçlardan düşer.
- Hangi sayfadasın?
- Kaçıncı sayfadasın?
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır.
Ayrı ayrı sayfalara, en iyi arkadaşınızı anlatın; yaşı, nerede yaşadığı, işi gibi...
E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.