Examples of using "Heladera" in a sentence and their turkish translations:
Dolap boş.
Bir buz dolabı satın almak istiyorum.
Buzdolabında bir şişe var.
Buzdolabında çok az yiyecek var.
Tom tereyağını buzdolabından çıkardı.
Domates salatasını buzdolabına koy.
Su şişesi buzdolabında.
Yumurtaları buzdolabının dışında tutabilir misin?
Tom portakal suyunu buzdolabından çıkardı.
Buzdolabında hâlâ biraz bira var.
Buzdolabında bir şey bulacağına eminim.
Buzdolabından çıkarırsan çikolata erir.
Buzdolabında hiçbir şey kalmamıştı.
Sütün birazını içtim ve geriye kalanını dolapta tuttum.
Buzdolabımız bozuldu.
Yumurtaları buzdolabına koy.
Buzdolabından bir yumurta al.
Buzdolabında çok tereyağ kalmadı.
Buzdolabı kirli.
Benim buzdolabımda hiçbir şeyim yok.