Examples of using "Sacó" in a sentence and their turkish translations:
Pasaportunu çıkardı.
Google Haritayı çıkardı.
Linda, dilini dışarı çıkardı.
- Çantadan bir şey çıkardı.
- O, çantadan bir şeyler aldı.
O, bir yumurta çıkardı.
Tom çöpü dışarı attı.
O biraz para çıkardı.
Tom, iPhone'unu çıkardı.
O, kalemini çıkardı.
Cebinden bir şey çıkardı.
Parayı bankadan çekti.
O çok sayıda fotoğraf çekmedi.
O, mendilini çekip çıkardı.
Polis tabancayı çekti.
Tom bandajı dikkatle kaldırdı.
Tom cep telefonunu çıkardı.
Tom kılığını çıkardı.
Tom peruğunu çıkardı.
O, onu çamurdan çıkardı.
Tom kravatını çıkardı.
Sami aceleci bir sonuca vardı.
Sami askısını çıkardı.
- Tom bu resimleri ne zaman çekmiş?
- Tom bu fotoğrafları ne zaman çekti?
- O, bir parça tebeşir aldı.
- Bir parça tebeşir aldı.
O, Jane'i akşam yemeğine çıkardı.
Tom bankadan ne kadar para çekti?
O, cebinden bir madeni para çıkardı.
Erkek çocuk giysilerini çıkardı.
Mary silahını aldı ve onu vurdu.
Tom buzdolabından birkaç yumurta çıkardı.
Tom takma dişlerini çıkardı.
Tom pastayı fırından aldı.
ama rotamızdan şaşmak zaman kaybetmemize neden oldu.
Mary yumurtaları tek tek çıkardı.
Tom Mary'ye dilini çıkardı.
Tom kurşun kalemi açtı.
- Jane köpeğini yürüyüşe götürdü.
- Jane köpeğini yürüyüşe çıkardı.
Cebinden madeni bir para çıkardı.
Tom cebinden küçük bir el feneri çıkardı.
Tom tereyağını buzdolabından çıkardı.
Tom köpeğini yürüyüşe götürdü.
Tom cep fenerini çıkardı ve onu açtı.
Raftan bir kitap indirdi.
O, yumurtaları birer birer çıkardı.
Bu resimleri Tom çekti, değil mi?
John cebinden bir anahtar çıkardı.
İngilizcede 100 üzerinden 90 puan aldı.
Kamerayla resimlerimi çekti.
Tom, Mary'yi karışıklıktan kurtardı.
Tom sınavda A aldı.
Tom bavulunu açtı ve temiz bir gömlek çıkardı.
Onun sonraki iki kitabı romandı.
O bir resim çekti.
Tom cüzdanını çıkardı ve faturayı ödedi.
Tom çantasından bir MP3 oynatıcı çıkardı.
Tom telefonunu çıkardı ve Mary'yi aradı.
Tom salon dolabından süpürgeyi çıkardı.
Tom bir bıçak çıkardı ve Mary'yi tehdit etti.
O, bir kitap çıkardı ve onu okumaya başladı.
Tom gezide çok resim çekmedi.
Tom ceketini çıkardı ve astı.
Tom çuvala uzandı ve biraz madeni para çıkardı.
O, ıslak çoraplarını çıkardı.
dilini ağzından dışarı çıkarmış,
Tom yanan arabadan Mary'yi çıkardı.
Paltosunun cebinden bir anahtar çıkardı.
Öğretmen kutuyu açtı ve bir top çıkardı.
Tom portakal suyunu buzdolabından çıkardı.
Tom bir kalem çıkardı ve yazmaya başladı.
Tom ceketinin cebinden bir el feneri çıkardı.
Tom mutfakta bir çekmeceden bir bıçak çıkardı.
Sihirle şapkasından bir tavşan çıkardı.
O, gözlüğünü çıkardı.
Babam cüzdanını çıkarıp bana 10 dolar verdi.
Tom ayakkabılarını çıkardı.
Tom kaseden bir avuç patlamış mısır aldı.
Tom gömlek cebinden bir parça katlanmış kağıt çıkardı.
Tom fırından bir lezzetli-görünümlü bir pizza çıkardı.
Tom ıslak çoraplarını çıkardı.
Tom piyango tarafından seçildi.
Onların partisi seçimlerde en fazla oyu aldı.
O iç ceket cebinden cüzdanını çıkardı.
Tom bu sabah toplantıda konuyu gündeme getirmedi.
Tom buzdolabını açtı ve içkisi için biraz buz aldı.
Steve Miller Band, 2010'un Haziranında yeni bir albüm yayınladı.
Tom gömleklerinden birini dolaptan çıkardı ve onu giydi.
Tesisatçı boruyu boşaltmak için suyu dışarı pompaladı.
Tom evrak çantasından bir dergi çıkardı ve onu okumaya başladı.
Öğretmen gerçekten üzgündü ve Johnny'yi sınıftan attı.
Tom buzdolabından iki bira çıkardı ve birini Mary'ye uzattı.
Tom yataktan çarşafları çekti ve onları çamaşır makinesine koydu.
Tom CD'yi kutusundan çıkardı ve onu çalara taktı.
Chris ona bir hediye getirdi ve cesurca ona verdi.
O, özel bir durum için sakladığı şampanya şişesini çıkardı.
Tom ehliyetini çıkardı ve polis memuruna uzattı.