Translation of "Tarea" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Tarea" in a sentence and their turkish translations:

Tenemos tarea.

Ev ödevimiz var.

Tengo tarea.

Ev ödevim var.

- ¿Ya hiciste tu tarea?
- ¿Has terminado tu tarea?
- ¿Terminaste tu tarea?
- ¿Has terminado tu tarea alguna vez?

Ev ödevini bitirdin mi?

- Esta tarea es difícil.
- Esa tarea es difícil.

Bu görev zordur.

Ahora su tarea:

Şimdi göreviniz şu:

¿Entregaste tu tarea?

Ev ödevini teslim ettin mi?

Acabé mi tarea.

Ev ödevimi bitirdim.

- Tom terminó su tarea.
- Tom ha terminado su tarea.

Tom ödevini bitirdi.

tarea por tarea, grupo de datos tras grupo de datos,

görevden göreve, veri setinden veri setine,

No será tarea fácil,

Zor bir iş olacak,

Es una tarea imposible.

Bu imkansız bir görev.

¿Ya acabaste tu tarea?

Ödevini yapmayı bitirmedin mi daha?

¿Ya terminaste tu tarea?

Şimdiden ev ödevini bitirdin mi?

Ella hizo su tarea.

O, ev ödevini yaptı.

Le asignaron una tarea.

Ona bir görev verildi.

Necesito terminar mi tarea.

Ev ödevimi bitirmek zorundayım.

Haz tu tarea ya.

Ödevini şimdi yap.

Deberías completar tu tarea.

Görevini yapmalısın.

Ya terminé mi tarea.

Zaten ev ödevimi bitirdim.

Estoy haciendo mi tarea.

Ev ödevimi yapıyorum.

Hoy no tengo tarea.

Bugün ev ödevim yok.

Tom odia la tarea.

- Tom ev ödevlerinden nefret eder.
- Tom ev ödevlerinden nefret ediyor.

Tengo tarea que hacer.

- Yapacak ödevlerim var.
- Yapacak ev ödevim var.

¿Ya hiciste tu tarea?

Ev ödevini tamamladın mı?

Ayúdame con mi tarea.

Ev ödevimde bana yardımcı ol.

¿Cuál es mi tarea?

Benim görevim nedir?

¡Qué tarea más aburrida!

- Ne sıkıcı bir görev!
- Ne sıkıcı bir vazife!

Esta tarea requiere habilidad.

Bu görev maharet gerektirir.

Es una tarea monumental.

Bu anıtsal bir görev.

- Por cierto, ¿has hecho tu tarea?
- Por cierto, ¿hiciste tu tarea?

- Bu arada ödevini yaptın mı?
- Aklıma gelmişken, ödevini yaptın mi?
- Söz açılmışken, ödevini yaptın mı?

- No estoy copiando tu tarea.
- No te estoy copiando la tarea.
- No te voy a copiar la tarea.

Senin ödevini kopyalamıyorum.

- Es una tarea simple.
- Es una simple tarea.
- Es un trabajo simple.

Bu basit bir iş.

- ¿Me vas a ayudar con mi tarea?
- ¿Me ayudarás con la tarea?

Ev ödevimde bana yardım eder misin?

Esa tarea era agonía pura.

Görev tamamen ızdıraptı.

Él puede con la tarea.

O, görev için uygundur.

Jane está haciendo su tarea.

Jane ödevini yapıyor.

Entrega tu tarea el lunes.

Pazartesi günü ev ödevini teslim et.

Mi tarea está casi lista.

- Benim ev ödevi neredeyse tam.
- Ev ödevim neredeyse hazır.

Esta es tu primera tarea.

- Bu senin ilk görevindir.
- Bu senin ilk ataman.

¿Alguna duda con la tarea?

Ödevle ilgili kafasında soru işareti olan?

Estoy ocupado con mi tarea.

- Ev ödevimle meşgulüm.
- Ödevlerimle meşgûlüm.

Ayúdense mutuamente con la tarea.

Ev ödevinde birbirinize yardım edin.

La maestra nos dio tarea.

Öğretmen bize ev ödevi verdi.

Mi tarea sigue sin hacerse.

Ev ödevim yapılmak için duruyor.

Ve a hacer tu tarea.

Ev ödevini yapmaya git.

Tenemos mucha tarea que hacer.

Yapacak çok ev ödevimiz var.

Ya he terminado mi tarea.

Zaten ev ödevimi bitirdim.

Por fin terminé mi tarea.

Sonunda görevimi bitirdim.

Acabo de terminar mi tarea.

Ev ödevimi az önce bitirdim.

Toda mi tarea está hecha.

Bütün ödevlerim tamam.

El perro comió mi tarea.

Köpek ödevimi yedi.

¿Me ayudarás con la tarea?

Ödevlerime yardım edecek misin?

Tom quería copiarme la tarea.

Tom ödevimi kopyalamak istedi.

Esta tarea requirió tres horas.

Bu görev üç saat sürdü.

Hoy tengo tarea de matemáticas.

Bugün matematik ödevim var.

Ella misma hizo la tarea.

Ödevi kendi yaptı.

Tom no hizo su tarea.

Tom ev ödevini yapmadı.

Lleva trabajo, y hacer la tarea.

çaba ve ödev ister.

Esa es una gran tarea, comprensiblemente,

Bu büyük bir iş

Esta es la tarea del murciélago

işte yarasanın görevi de bu

Estamos involucrados en una difícil tarea.

Zor bir görevle meşgulüz.

Papá está ocupado revisando mi tarea.

Babam ev ödevimi incelemekle meşgul.

¿Cuándo vas a terminar tu tarea?

Ev ödevin ne zaman hazır olacak?

Están empezando a hacer su tarea.

Ev ödevlerine başlıyorlar.

¿A qué hora haces tu tarea?

Ev ödevini ne zaman yaparsın?

No olviden hacer la tarea, ¿ok?

Ev ödevini yapmayı unutma, tamam mı?

Yo haré mi tarea más tarde.

Ödevimi daha geç yapacağım.

Hago mi tarea después de clases.

Okuldan sonra ev ödevimi yaparım.

¿Hiciste la tarea por ti mismo?

Ev ödevini tek başına mı yaptın?

Ella estaba ocupada haciendo su tarea.

O, ev ödevini yapmakla meşguldü.

Tu deberías hacer tu tarea ahora.

Şimdi ev ödevini yapmalısın.

Hoy tengo un montón de tarea.

Bugün bir sürü ödevim var.

El maestro no nos dio tarea.

Öğretmen bize bir ev ödevi vermedi.

Mi tarea al fin estaba terminada.

Sonunda ödevim bitti.

Voy a corregir la tarea mañana.

Yarın ev ödevini düzelteceğim.

Sam ya ha hecho su tarea.

Sam zaten ev ödevini yaptı.

Deberías terminar tu tarea en seguida.

Derhal ev ödevini bitirmelisin.

Ella está haciendo su tarea ahora.

O, şimdi ev ödevini yapıyor.

Ella solía ayudarlo con su tarea.

O, ona ev ödevinde yardımcı olurdu.

Estoy casi listo con mi tarea.

İşimi neredeyse bitirdim.

Mi perro se comió mi tarea.

Köpeğim ev ödevimi yedi.

Tom no terminó su tarea todavía.

Tom ev ödevini henüz bitirmedi.

Qutuz tenía una difícil tarea por delante.

Qutuz'un ise karşısında zor bir görev vardı.

Tienes que terminar tu tarea de inmediato.

Ev ödevini hemen bitirmek zorundasın

Realiza la tarea lo mejor que puedas.

Görevi yapabildiğiniz kadar iyi yerine getirin.