Translation of "Grita" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Grita" in a sentence and their turkish translations:

Grita.

Haykırın.

¡Grita!

Haykır.

- K.G.: Cuarto, grita. - Audiencia: Grita.

-K.G: Dört, çığlık at, -Seyirci: Çığlık at.

Cuarto: Grita.

Dört: Çığlık at.

Grita mucho.

O çok bağırıyor.

Pero no grita.

ama ağlamıyordu,

Tom nunca grita.

Tom asla bağırmaz.

Él grita mucho.

O çok bağırıyor.

Grita palabras como "Fuego",

''Yangın'' gibi çığlık kelimeleri

Si un hombre grita, es vigoroso. Si una mujer grita, está histérica.

Bir adam bağırdığında o güçlüdür. Bir kadın ağladığında o histeriktir.

Grita tan fuerte como puedas.

Yapabildiğin kadar yüksek çığlık at.

Tom no nos grita nunca.

Tom asla bize bağırmaz.

Toma su vaso y grita: "¡Moktor!",

bardağını kaldırıp "Moktor!" diyerek bağırmaya başlıyor,

Tom siempre grita cuando está enfadado.

Tom öfkeli olduğunda her zaman bağırır.

Él siempre me grita cuando se enfada.

Kızgın olduğunda her zaman bana bağırıyor.

Hay una persona en eso. Él grita a alguien gritando Simit

onun içinde bir kişi vardır. Simit diye bağırarak birisini kovalar

¿Un gusano grita silenciosamente cuando un pescador lo atraviesa con un anzuelo?

Bir balıkçı onu bir kancaya taktığı zaman, bir solucan sessizce çığlık atar mı?

Un bebé no es capaz de hablar, así que tan solo grita hasta conseguir lo que quiere.

Bir bebek konuşma yeteneğine sahip değildir, bu yüzden istediğini alana kadar sadece bağırır.