Examples of using "Puedas" in a sentence and their turkish translations:
Belki bana yardım edebilirsin.
Elinden geldiğince sıkı çabala.
- Yapabildiğiniz kadar sıkı çalışın.
- Elinden geldiğince çok çalış.
Yapabildiğin kadarıyla öğren.
Elinden geleni öde.
Yapabildiğin şeyi yap.
- Elinden geleni yap.
- Elinden geleni yap!
Mümkün olduğu kadar çok okuyun.
Yapabildiğin kadar yükseğe sıçra.
Koşabildiğin kadar hızlı koş.
Yapabildiğin kadar yüksek çığlık at.
Mümkün olduğunca kısa sürede onu yaptır.
Kalkabildiğin kadar erken kalk.
Gelebildiğin kadar kısa zamanda gel.
Yapabileceğin her şeyi yap.
Elinizden geleni yapın.
Senin beni dövebileceğini sanmıyorum.
Yapabileceğin bir şey var mı?
Elinizden gelenin en iyisini yapın!
Bana yardım edebileceğini umuyorum.
Yapabileceğin bir şey olmalı.
Güvenebileceğin arkadaşlar seç.
Ne yazık ki gelemezsin.
Elinden geldiğince odanı temiz tut.
belki de onlarla basit konuşmalar yapabiliyorsunuz.
Bize gönderebileceğin bir bilgiyi takdir ederim.
Yapabildiğin kadar yükseğe zıplamayı dene.
Gelebilmene memnun oldum.
Belki beni duyamıyorsun.
Yapabileceğin bir şey yok.
Elinden geldiğince ezberlemeye çalış.
Yapabileceğin bir şey olmalı.
Elinden geldiği kadar sert tekme vur.
Onu yapabileceğini düşünüyor musun, Tom?
Yapamayacağın bir şey var mı?
Görevi yapabildiğiniz kadar iyi yerine getirin.
Bana yardım etmek için bir şey yapabileceğini umuyorum.
Bu partiye gelebileceğini umuyorum.
- Gelememen çok kötü.
- Ne yazık, gelemiyorsun.
Ne yazık ki gelemezsin.
Tutamayacağın sözleri verme.
Tutamayacağın sözler verme.
Koşabildiğin kadar hızlı koş.
Eğer bedavaysa, alabildiğiniz kadar alın.
En kısa zamanda bu kitabı iade et.
Bitiremiyeceğin bir şeye başlama.
Bana bilgi verebilmen için geldim.
Gençken elinizden geldiğince çok kitap okuyun.
Bir öğrenciyken okuyabildiğin kadar çok kitap oku.
İşi tamamlamak için elinizden geleni yapın.
- Babam her zaman der ki: "Elinden gelenin en iyisini yap."
- Babam her zaman der ki: "Yapabileceğinin en iyisini yap."
Ödünç alabileceğim bir küreğin var mı?
Ve muhtemelen nereyi gizlediklerini hala görebilirsiniz...
Yardım etmek için yapabileceğin bir şey yok mu?
Tom için yapabileceğin bir şey yok.
Elinden geldiğince hayatını yaşamalısın.
Onun için yapabileceğin hiçbir şey yok.
Onun için yapabileceğin hiçbir şey yok.
Belki Tom'u nerede bulabileceğimi bana söyleyebilirsin.
Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen.
Elinden geleni yap ve endişelenme.
Lütfen mümkün olduğunca çabuk eve gel.
- Bugünün işini yarına bırakma!
- Bugünün işini yarına erteleme!
Ne yazık ki bizimle seyahat edemezsiniz.
Keçua öğrenebilmen için çalışıyorum.
Ona yapabileceğin herhangi bir yardım için şimdiden size teşekkür etmek istiyorum.
Arkadaşım, umarım aynada hâlâ kendine bakabiliyorsundur.
Partiye gelememen üzücü bir durum.
Umarım bunu 2.30'dan önce yaptırabilirsin.
Sadece elinden geleni yap.
Tom'un işi hakkında öğrenebildiğin her şeyi öğren.
Zıplayabildiğin kadar yükseğe zıpla.
İstediğini yapamadığında, yapabileceğin şeyi yap.
Tek yapmanız gereken elinizden geleni yapmaktır.
Mümkün olduğunca çabuk gel.
Onun olmasını engellemek için yapabileceğin bir şey yok.
Bavulu açamayasın diye anahtarı gizleyeceğim.
Mutluluk telefonunuza indirebileceğiniz bir uygulama değildir.
Senin onu tek başına yapabilmenin pek olası olmadığını düşünüyorum.
ve sebepleri hayal edebileceğinizden çok daha fazlasıydı.
Sen Youtube'dan para kazanacan diye, çocuklarımızın insanlarımızın beynini yeme
Umarım amatörlerin genellikle yaptığı bütün aptalca hatalardan kaçınabilirsin.
Problem senin çözemeyeceğin kadar zor değil.
Kendin çeviremediğin cümleleri ekleyebilirsin. Belki onları başka biri çevirebilir.
Öğle yemeğinden önce onu yapabileceğinizi düşünüyor musunuz?
O kurtulabileceğin bir şey mi?
Sen duvardaki el yazısını okuyabilirsin ama ben hiç anlamıyorum.
Elinden geldiğince kısa sürede bunun hakkında gidip bir doktorla görüşmeni öneririm.
Yatakta para kazanamadığınız sürece, yatakta kalmayınız.
Yine noktalar burada, böylece projeksiyonun şekli bozarken
Partiye gelememen çok kötü.
Bugünün işini yarına bırakma.
Elinden geleni dene.
Yine de büyük olasılıkla ne olacağını tahmin edebilirsin.
Pişman olacağın bir şeyi yapma.