Examples of using "Fronteras" in a sentence and their turkish translations:
İki dal bu dönüşüme rehberlik edecek.
uluslararası sınırları aşmadıklarında bile.
sınırımıza gelmesini engelleyeceğine inandırmaya çalışıyor.
sınırlarımızda yardım arayan mülteciler olmak üzere
Sınırlar uzaydan görünmese de
İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.
Pilot bulutların üstünde sınırları olmayan bir özgürlük hissetti.
-
Matematik hiçbir ırk veya coğrafi sınır tanımaz; matematik için, kültürel dünya tek ülkedir.
Hayatı ölümden ayıran sınırlar azami karanlık ve belirsizdir. Birinin nerede biteceğini ve diğerinin nerede başlayacağını kim söyleyecek?
Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.