Translation of "Fama" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Fama" in a sentence and their turkish translations:

Ese hombre tiene mala fama.

- O adam kötü bir üne sahiptir.
- O adamın kötü bir şöhreti var.

Quieren sexo, riqueza y fama.

Onlar seks, zenginlik ve ün istiyorlar.

Y eso solo le dio fama

Ya bu ona sadece ün kazandırdı

Él tiene fama de gran pintor.

O, büyük bir ressam olarak bilinir.

Tom desea conseguir riqueza y fama.

Tom zenginlik ve şöhret istiyor.

Cristóbal Colón no encontró la fama, fue la fama la que encontró a Cristóbal Colón.

Christopher Columbus, ün bulmadı. Christopher Columbus'u bulan ündü.

Las ganancias son mejores que la fama.

Kâr şöhretten daha iyidir.

La fama no siempre acompaña al éxito.

Şöhret her zaman başarı getirmez.

Ella ganó fama imperecedera por su obra.

O, çalışması sayesinde sonsuz üne ulaştı

Con todo y su fama él era infeliz.

Bütün ününe rağmen mutlu değil.

No me importan las riquezas o la fama.

Zenginlik ve şöhret umurumda değil.

- Donald Trump les da mala fama a los pedazos de mierda.
- Donald Trump le da mala fama a la mierda.

Donald Trump bokun adını lekeliyor.

Y a pesar de su mala fama, debemos preguntarnos:

Kötü ününe rağmen şu soruyu sormamız gerekiyor:

A pesar de su fama, él no es feliz.

Ününe karşın mutlu değil.

- Incluso con toda su salud y fama, él es infeliz.
- A pesar de su riqueza y su fama, él es infeliz.

Bütün zenginliği ve şöhretine rağmen o mutsuzdur.

A pesar de la adversidad, el arquitecto consiguió fama mundial.

Sıkıntıya rağmen, mimar dünya çapında üne ulaştı.

A pesar de toda su riqueza y fama, es infeliz.

Bütün serveti ve şöhretine rağmen, o mutsuz.

- Todo el mundo habla bien de él.
- Él tiene buena fama con todos.

Ondan herkes övgüyle bahseder.

Pero que cuando navegó a Inglaterra en busca de más fama y riquezas, naufragó

Ama daha fazla şöhret ve zenginlik arayışıyla İngiltere'ye gittiğinde

Jomini ganaría fama como uno de los grandes pensadores militares del siglo XIX y sirvió a Ney

yardım etti. Jomini, 19. yüzyılın en büyük askeri düşünürlerinden biri olarak ün kazandı ve

- Tom tiene reputación de nunca dejar a nadie más decir nada.
- Tom tiene fama de no dejar nunca a nadie más decir nada.

Tom'un başka birinin bir şey söylemesine asla izin vermeyen bir ünü vardır.