Examples of using "Encontró" in a sentence and their turkish translations:
O bir iş buldu.
O bir iş buldu.
O onu buldu.
O onu buldu.
Tom bir şey buldu.
Tom ne buldu?
Kim onu buldu?
Kim seni buldu?
Mary bir tane buldu.
Bizi o buldu.
O, kapıyı kapalı buldu.
Tom deneyimi neşelendirici buldu.
ve ne bulmuş biliyor musunuz?
Kırkıncı günde bir araya gelerek
İyi bir çözüm buldun mu?
- O benim bisikletimi buldu.
- Bisikletimi buldu.
O parayı nerede buldunuz?
Tom bir define buldu.
Tom bizi nasıl buldu?
Mary, Tom'u buldu.
Tom bir göktaşı buldu.
Tom, Mary'yi buldu.
- Tom bir iş buldu.
- Tom bir işe girdi.
Tom başka bir iş buldu.
Tom sonunda bir iş buldu.
- Kim benim cüzdanımı buldu?
- Cüzdanımı kim buldu?
Tom aradığı şeyi buldu.
Okulu zorlanmadan buldu.
Ceset nerede bulundu?
O, ebeveynlerini buldu.
Tom, Mary'yle buluştu.
Kız ölü bir adam buldu
Ona bir koltuk buldu.
Dişiyi buldu. Ama ne pahasına?
Bu dişi, eşini de bu şekilde bulmuş olabilir.
bulduğu Meslek Vakfı'ndaki programdan
bunu acı ve sinir bozucu bir deneyim olarak gördü.
Allahtan, o iyi bir koltuk buldu.
O bir katip olarak işe girdi.
O bir erkek arkadaş bulmuş gibi görünüyor.
O, bahçede bir top buldu.
O, bana iyi bir koltuk buldu.
O şimdi tehlikeyi atlattı.
Tom Mary'ye bir iş buldu.
Polis hiçbir ipucu bulamadı.
Tom'un ne bulduğunu görmek istiyorum.
O, istemeden bir hazine buldu.
Tom aradığını buldu mu?
O, bana hoş bir kravat buldu.
Sonunda kayıp anahtarını buldu.
O, bir daktilo memuru olarak bir iş buldu.
Bir parça bile bulamadı.
O geçenlerde iyi bir iş buldu.
Tom bir dinozor yumurtası buldu.
O kendini kötü,zor bir duruma düşürdü.
Tom yeni işini ilginç buldu.
Tom bir tamirci olarak bir iş buldu.
Tom konuşmak için Mary'yi eğlenceli buldu.
Christopher Columbus, ün bulmadı. Christopher Columbus'u bulan ündü.
O, bahçede bir top buldu.
Anahtarını buldu ve kapıyı açtı.
O, Mary için güzel bir daire buldu.
Onun bulduğu kutu boştu.
Tom dört yapraklı bir yonca buldu.
Anahtarlarını bulan Tom'du.
Sonunda kaybolan erkek kardeşini buldu.
Kate kaybettiği saati buldu.
Meg dört yapraklı yonca buldu.
O, çantasını masanın altında buldu.
Polisler yerde biraz kan buldular.
Tom kaldırımda bir cüzdan buldu.
Tom kaldırımda duran bir cüzdan buldu.
Tom sahilde bir ceset buldu.
Polisler Tom'un bisikletini buldu.
Tom hâlâ iyi bir iş bulmadı.
Tom bit pazarında birkaç iyi alışveriş buldu.
Leyla'nın köpeği bir ceset buldu.
- Tom saklanacak iyi bir yer buldu.
- Tom saklanmak için iyi bir yer buldu.
Tom kaybettiğini sandığı anahtarları buldu.
Avrupa'da ilk bizim gibi karşıladı bu durumu.
Tom okula giderken Mary'ye rastladı.
O, masanın altındaki kutuyu buldu.
Ölü adamın akciğerlerinde su bulundu.
Onun yeni bir iş bulduğuna dair söylentiler var.
Tom aradığı şeyi hâlâ bulamadı.
O, markette beklenmedik bir şekilde ona rastladı.
O kadar hızlı koştu ki nefes nefese kaldı.
Şans eseri kayıp kamerasını buldu.
Tom yerel bit pazarında Mary'yle buluştu.
Tom kaybettiğini düşündüğü anahtarı buldu.
Tom gözlüğünü buldu ve onu taktı.
Tom sabah kahvaltısı için Mary ile buluştu.
Bu, saatini bulan delikanlı.
Ken eve dönerken onunla karşılaştı.