Translation of "Entro" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Entro" in a sentence and their turkish translations:

Ahí es donde entro yo.

Geldiğim yer burası.

Entro para tomar un café.

Ben kahve içmek için içeriye gelirim.

Entro en la casa a hurtadillas.

Ben gizlice eve giriyorum.

No sé qué hacer, entro en pánico. No tengo nada.

Bocalıyorum,panikliyorum. Hiçbir şeyim yok.

Se me van a congelar las orejas si no entro.

İçeri girmezsem kulaklarım donacak.

Entro a trabajar a las nueve en punto cada mañana.

Her gün sabah saat dokuzda işe başlarım.

Salió de la estación y entro a una cabina telefónica cercana.

İstasyondan çıktı ve yakındaki telefon kulübesine girdi.

Entro en la tienda, ¿y a quién veo? Un amigo americano, que inmediatamente empieza a contarme lo que ha sido de él desde que nos encontramos por última vez.

Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.