Translation of "Encontramos" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Encontramos" in a sentence and their turkish translations:

Encontramos uno.

Bir tane bulduk.

Los encontramos.

Onları bulduk.

Encontramos una anomalía.

- Bir anormallik bulduk.
- İşlevsel bir bozukluk bulduk.

Todos los encontramos.

Hepimiz onları buluruz.

¿Cómo lo encontramos?

Onu nasıl bulacağız?

Lo encontramos acá.

Onu burada bulduk.

Lo encontramos aquí.

Onu burada bulduk.

Encontramos unos socios increíbles,

Hindistan Hükûmeti de dâhil olmak üzere

Lo encontramos de inmediato

hemen buluruz Crack lisini

Le encontramos con vida.

Biz onu canlı bulduk.

Encontramos el arma homicida.

Cinayet silahını bulduk.

Finalmente encontramos la llave.

Sonunda anahtarı bulduk.

No encontramos a Tom.

Tom'u bulmadık.

No encontramos el arma.

Silah bulmadık.

Encontramos un restaurante genial.

Harika bir restoran buldum.

Nos encontramos por accidente.

Biz tesadüfen karşılaştık.

Creo que lo encontramos.

Galiba onu bulduk.

Nos encontramos los domingos.

Pazarları buluşuruz.

- Encontramos que la puerta principal estaba cerrada.
- Encontramos la puerta principal cerrada.

Ön kapıyı kilitli bulduk.

Metámonos y veamos qué encontramos.

İçeri girip ne bulduğumuza bakalım.

Esto es lo que encontramos.

Bulduğumuz çözüm buydu.

- ¿Dónde estamos?
- ¿Dónde nos encontramos?

- Biz neredeyiz?
- Neredeyiz?

Al fin encontramos la llave.

Biz sonunda anahtarı bulduk.

Nos encontramos ante la muerte.

Ölümle yüz yüze kaldık.

Lo encontramos en la casa.

Biz onu evde bulduk.

Así fue como nos encontramos.

Bu şekilde tanıştık.

Creo que encontramos el problema.

Sanırım sorunu bulduk.

Encontramos problemas por todas partes.

Biz her yerde sorunla karşılaştık.

Encontramos al muchacho durmiendo profundamente.

Biz çocuğu mışıl mışıl uyurken bulduk.

Más adelante encontramos una casa.

İleride, bir eve rastladık.

Nos encontramos en el avión.

Biz uçakta karşılaştık.

Encontramos al niño durmiendo profundamente.

Biz çocuğu uykuya dalmış bulduk.

Bien, veamos si encontramos otro camino.

Tamam, başka bir yol bulup bulamayacağımıza bir bakalım.

Veamos qué nos encontramos. ¡Bien, vamos!

Orada ne bulacağımıza bakalım. Pekâlâ, hadi.

Muestreando todas las termas que encontramos...

bulabileceğimiz her kaplıcayı örnekliyoruz --

O consumimos la comida que encontramos

veyahutta bulduğumuz yiyecekleri tüketiyoruz

Nos encontramos con personas que dicen

diyen insanlarla karşılaşıyoruz

Nos encontramos con algo como esto

şöyle bir şey karşımıza çıktı

Y encontramos una respuesta muy simple:

ve cevabın basit olduğunu bulduk:

Encontramos las huellas en la arena.

Kumda ayak izleri bulduk.

Nos encontramos con ella por casualidad.

Onunla tesadüfen karşılaştık.

A veces nos encontramos con ellos.

Bazen onlarla buluşuyoruz.

Nos encontramos con una dificultad inesperada.

Beklenmedik bir zorlukla karşılaştık.

¿A qué hora nos encontramos mañana?

Yarın ne zaman buluşalım?

- Nos vimos hoy.
- Nos encontramos hoy.

Bugün buluştuk.

Porque en algunos casos encontramos brazos representados,

çünkü bazı durumlarda kollarımız betimlenmiş,

A veces encontramos salpas en enormes enjambres.

Bazen devasa kümeler hâlinde salplar buluyoruz.

Hay ejemplos que encontramos, veamos si quieres

Karşımıza çıkan örnekler var bir bakalım isterseniz

Así que escavamos y encontramos el muelle.

Böylece kazdık, kazdık ve rıhtımı bulduk.

Encontramos un pasaje secreto en el edificio.

Binanın içinde gizli bir geçit bulduk.

Encontramos una puerta secreta en el edificio.

Binaya giren gizli bir kapı bulduk.

Encontramos un clavo clavado en el neumático.

Lastikte sıkışmış bir çivi bulduk.

Tom apenas seguía vivo cuando lo encontramos.

Tom onu bulduğumuzda neredeyse yaşamıyordu.

Nos encontramos por casualidad en la estación.

Tesadüfen istasyonda karşılaştık.

Nosotros encontramos una tortuga en el jardín.

Biz bahçede bir kaplumbağa bulduk.

Encontramos un pobre gatito en el patio.

Avluda zavallı küçük bir kedi bulduk.

A veces nos encontramos en la tienda.

Bazen dükkanda buluşuruz.

La encontramos en el parque de casualidad.

Parkta tesadüfen onunla karşılaştık.

No encontramos ninguna diferencia entre hombres y mujeres

ve kadınlarla erkekler arasında kesinlikle hiçbir farklılık bulamadık,

Nos encontramos con algo así años más tarde

Biz yıllar sonra ise şöyle bir şeyle karşılaştık

Nosotros nos encontramos aquí una vez al mes.

Ayda bir kez burada görüştük.

No le encontramos ningún problema a tu coche.

Arabanızda bir sorun bulamıyoruz.

Encontramos muchas plantas extrañas en un jardín botánico.

Biz bir botanik bahçesinde çok tuhaf bitkiler bulduk.

Encontramos un buen regalo de cumpleaños para Mary.

Mary'ye iyi bir doğum günü hediyesi seçtik.

Nos encontramos a las dos de la tarde.

Öğleden sonra 2 de görüştük.

Encontramos una receta de galletitas de la abuela.

Büyükannemin kurabiyesi için bir tarife bulduk.

Pero encontramos uno que no tenía ningún problema.

ancak bir tanesinin bu problemlere sahip olmadığını gördük.

- La hemos encontrado con vida.
- La encontramos viva.

Onu canlı bulduk.

- Nos encontramos ahí ayer.
- Nos conocimos ahí ayer.

Biz dün orada tanıştık.

Cuando encontramos todas las respuestas cambiaron las preguntas.

Bütün yanıtları bulduğumuzda soruları değiştirdiler.

Nos encontramos con migrantes LGBT de todo el mundo

Bütün dünyadan LGBT göçmenleri gördük

En la región de Uşak, no encontramos excavaciones oficiales.

Uşak bölgesinde ise resmi kazılara pek rastlamıyoruz

Pero en los viejos tiempos no encontramos tales enfermedades

ama daha eski çağlar bu tür hastalıklara pek rastlamıyoruz

Pero por primera vez nos encontramos con el alivio

fakat kabartma olanına ilk defa rastlıyoruz

Al doblar la esquina nos encontramos con el desfile.

Köşeyi döndüğümüzde geçit törenine geldik.

Encontramos al perro abandonado y decidimos quedarnos con él.

Biz sokak köpeği bulduk ve onu korumaya karar verdik.

Así que cuando encontramos una variedad que nos gusta mucho,

Hoşumuza giden bir çeşit bulduğumuzda

Cuando decimos que nos encontramos con un evento como este

derken bizim karşımıza şöyle bir olay çıkıyor

Nos encontramos con muchas preguntas como: ¿Qué es este Google?

gibi sorular ile çok fazla karşılaşıyoruz.Peki nedir bu Google?

¿Recuerdas el día en que nos encontramos por primera vez?

Birbirimizle ilk kez tanıştığımız günü hatırlıyor musun?

Lo más profundo que encontramos microbios hasta ahora en la tierra

Şimdiye kadar dünyada mikropları bulduğumuz

No nos encontramos con esta película de subtítulos en la televisión

televizyonda bu zübük filmine çok rastlamayız

Tenemos que llevarlo al estado incluso si encontramos algo como esto

böyle birşey bulduysak bile devlete götürmemiz gerekiyor

Ahora piensa en lo que sucede si encontramos todo este tesoro

Şimdi bir düşünün bu hazinenin tamamını bulursak neler olur

No encontramos ceremonias como enseñar a Mevlüt después de los muertos.

ölünün arkasından mevlüt okutmak gibi törenlerle karşılaşmayız

¡Esta bien hermano! Vendemos máscaras, encontramos nuestro camino a la Tierra.

Olur mu abi! Maske yapar satarız Dünya'ya yolumuzu buluruz.

Y esto es quizá porque no le encontramos sentido al trabajo.

başarısız olabilirsiniz, mesela işinizi anlamsız buluyor olabilirsiniz.

Así que saldremos de la mina para ver qué más encontramos afuera.

Dışarıda başka şeyler bulmak için madenden çıkıyoruz.

Tomaron buenas decisiones hoy, y encontramos una de las criaturas que buscábamos,

Bugün akıllıca seçimler yaptınız ve aradığımız yaratıkların birini bulduk,

Y llegamos a un lugar y encontramos tejedores, siempre, en todas partes.

Biz bir yere cup diye atladık ve her yerde örücüleri bulduk.

Y a pesar de grandes logros científicos, aún no encontramos una cura definitiva.

Verilen büyük bilimsel çabalara rağmen kesin bir tedavi yöntemi bulamadık.

- Todavía no encontramos al gatito perdido.
- Todavía no hemos encontrado al gatito perdido.

Kayıp kediyi henüz bulmadık.

Encontramos una hermosa laguna azul en la zona más alejada de la isla.

Adanın uzak tarafında güzel mavi bir gölcük bulduk.

Éste es el lugar inolvidable en el que nos encontramos por primera vez.

- Bu, ilk kez birbirimizle tanıştığımız unutulmaz yerdir.
- Burası ilk kez karşılaştığımız unutulmaz yer.