Translation of "Distingue" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Distingue" in a sentence and their turkish translations:

No distingue el bien del mal.

O, iyi ve kötü arasındaki farkı bilmez.

Tom no distingue entre geografía y geología.

Tom coğrafya ve jeoloji arasındaki farkı bilmiyor.

- Ella no distingue lo correcto de lo incorrecto.
- Ella no distingue entre el bien y el mal.

O doğruyu yanlıştan ayıramaz.

Un bebé no distingue el bien del mal.

Bir bebek iyi veya kötüyü bilmez.

La característica que lo distingue de otros animales es en grandes grupos

diğer hayvanlardan ayıran özelliği ise kalabalık guruplar halinde

La característica que distingue a este pramit de los demás es que tiene una escalera

bu pramiti diğerlerinden ayıran özelliği ise merdivenli olması