Examples of using "¿verdad" in a sentence and their turkish translations:
O doğru mu?
- Bana gerçeği söyle.
- Bana gerçeği anlat.
Gerçeği söyle.
Değil mi?
- Gerçekten mi?
- Valla mı?
- Esas mı?
- Harbi mi?
- Harbiden mi?
- Sahiden mi?
- Hakikaten mi?
- Harbici misin?
- Cidden mi?
Sen kaybettin, değil mi?
- Evet.
- Bu gerçek.
- Gerçek bu.
Bana gerçeği söyleyin.
Sigara içerdin, değil mi?
Gerçek önemli mi?
Siz Almansınız, değil mi?
Bunu yeniden yazdın, değil mi?
Bize doğruyu söyle.
Gerçeği bilmeyi gerçekten istiyor musun?
Bana gerçeği anlat.
- O gerçeği söyledi.
- O doğruyu söyledi.
Kilo aldın, değil mi?
Bu gerçek mi?
Moral bozucu, değil mi?
Bu doğru.
İronik, değil mi?
Doğru!
"Gerçekten mi?"
Gerçekten mi!
Şaşırtıcı, değil mi?
Zor, değil mi?
Onu beğeniyorsun, değil mi?
Ondan hoşlanıyorsun, değil mi?
Gerçeği bilmeyi gerçekten istiyorum.
O, doğruyu söyledi.
Ona gerçeği söylemelisin.
Gerçeği bilmeyi gerçekten istiyor musun?
Sen Arap atları yetiştiriyorsun, değil mi?
Gerçeği, yalnızca gerçeği söyleyeceğinize yemin eder misiniz?
Sen bir filozofsun, değil mi?
Sana gerçeği anlatacağım.
O gerçeği biliyor.
Gerçekten sen misin?
Gerçek nedir?
Gerçeği duymak istiyorum.
Sen kendini yalnız hissediyorsun, değil mi?
Hâlâ bekarsın, değil mi?
Dindarsın, değil mi?
Bu iyi, değil mi?
Sen burada yenisin, değil mi?
Bana gerçeği söyler misin?
Onun, gerçeği bilemediği doğrudur.
Gerçekten bana yardım etmek istiyor musun?
Ona sadece gerçeği söyle.
Tom boşboğazlık etmiyor, değil mi?
Sahiden.
Harika haber! Değil mi?
doğruyu bir şekilde anlatırız.
Ne kadar da rahatlatıcı, değil mi?
Hepsinin gerçeğini.
Güzel, değil mi?
Olayı çözdüm, değil mi?
Kara benziyor değil mi?
Yüzebilirsin, değil mi?
O onun, değil mi?
Bu doğru değil mi?
Buraya geç kaldın, değil mi?
Ben geç kaldım, değil mi?
Yorgunsun, değil mi?
Dans edebilirsin, değil mi?
Bu doğru olabilir.
Bu doğru değil.
Güzel gün, değil mi?
Anlıyorsun değil mi ?
Benden hoşlanıyorsun, değil mi?
Kanadalısın, değil mi?
Beni tanıyorsun, değil mi?
Onu biliyorsun, değil mi?
Bir iş arıyorsun, değil mi?
- Abartıyordun, değil mi?
- Mübalağa ediyordun, değil mi?
Hava harika, değil mi?
Gerçek galip gelir.
Dinlendirici, öyle değil mi?
O iyi, değil mi?
Gerçeğe ihtiyacım var.
Fransızca konuşursun, değil mi?
Ne garip, değil mi?
Bu gerçek değildi.
Gerçeği söyledim.
Asla öğrenmezsin, değil mi?
Gelmiyorsun, değil mi?