Examples of using "Dejes" in a sentence and their turkish translations:
- Beni yalnız bırakma.
- Beni yalnız bırakmayın.
Beni bırakma.
Beni tekrar terk etme.
TV'yi açık bırakma.
Bizden ayrılacağın için üzgünüm.
Onu açık bırakma.
Beni burada bırakma.
Onun yüzmesine izin verme.
Kasabadan ayrılma.
Gitmeme izin verme.
Beni yalnız bırakma.
Onun uyumasına izin verme.
İçeri girmelerine izin verme.
Tom, beni terk etmiyor musun?
Kendinizin şişman olmasına izin vermeyin.
Köpeğin içeri girmesine izin verme.
- Beni yalnız bırakma.
- Beni yalnız bırakmayın.
- Senin arabanı sürmesine izin verme.
- Arabanızı sürmesine izin vermeyin.
Lütfen beni yalnız bırakma.
İşleri yarım bırakma.
Girişi korunmasız bırakmayın.
Gitmesine izin verme.
Onu almasına izin verme.
Onun orada kalmasına izin vermeyin.
Gitmeme izin vermeni istiyorum.
Beni takip etmeyi kesmeni istiyorum.
Ona dokunmasına izin verme.
Kendini çok kaptırma.
Kapıyı açık bırakmayın.
O bardağı düşürme.
Ateşi gözetimsiz bırakma.
Beni burada yalnız bırakma.
Lütfen beni bırakma!
Onun olmasına izin vermeyin.
Onların seni görmesine izin verme.
Onun seni görmesine izin verme.
Onların seni korkutmasına izin verme.
Onları yalnız bırakmanı istiyorum.
Işığı açık bırakma.
Bu fırsatı kaçırmayın.
Kişisel eşyalarını gözetimsiz bırakma.
Asla içkini gözetimsiz bırakma.
Pencereyi açık bırakma.
Onların sizi aldatmasına izin vermeyin.
Kediyi dışarı salma.
- Bu fırsatın kaçmasına izin vermeyin.
- Bu fırsatı kaçırmayın.
Onu kendi başına yapmasına izin verme.
Onların çocuklarıma yaklaşmalarına izin vermeyin.
İşi şansa bırakma.
- Güneş parlarken ot kurut.
- Su akarken testini doldur.
- Yağmur yağarken küpünü doldur.
Yakala onu, uzaklaşmasına izin verme.
Kimse seni görmesin.
Sigarayı bırakmanı tavsiye ediyorum.
Hiçbir şeyi yarım yamalak yapma.
Onun arabayı almasına izin verme.
Onun bu müziği dinlemesine izin verme.
İşini yarıda bırakma.
Ona gerçeği bildirme.
Tom'un kaçmasına izin verme.
İşini yarıda bırakma.
Tom'un dikkatini dağıtmasına izin verme.
Beni Tom'la yalnız bırakma.
Beni Tom'la yalnız bırakma.
Onların dikkatini dağıtmasına izin verme.
Onun senin dikkatini dağıtmasına izin verme.
Onun caddeyi geçmesine izin verme.
Böylesine iyi bir fırsatın kaçmasına izin verme.
Hırsızın kaçmasına izin vermeyin!
- Tekrar kandırılma.
- Bir daha kandırılma.
Lütfen beni yalnız bırakma.
Yatak odası penceresini açık bırakma.
Görünüşe bakıp aldanmayın.
Bunun tekrar olmasına izin verme.
Kimseyi odaya girdirme.
Arkadaşının seni aldatmasına izin verme.
Hayal gücünüzün vahşileşmesine izin vermeyin.
Onun bu filmi izlemesine izin vermeyin.
Tom'u aramanı durdurmanı istiyorum.
Yağmurda bisikleti dışarı bırakma.
Anahtarı kilitte bırakma.
Gözlüklerini masanın üzerinde bırakma.
Onun bu meyve suyunu içmesine izin verme.
Hiç kimsenin bu kapıyı açmasına izin verme.
- Senin köpeğinin beni ısırmasına izin verme.
- Köpeğinin beni ısırmasına izin verme.
- Köpeğine beni ısırtma.
Bunun arkadaşlığını bozmasına izin verme.
Onun senden yararlanmasına izin verme.
Tom'un caddeyi geçmesine izin verme.
Tom'u yalnız bıraksan iyi olur.
Tom'u yalnız bırakmanı istiyorum.
Arabayı ahırda tutmayın.
Her şeyi son dakikaya bırakma.
Gözlüklerini yerde bırakma.