Translation of "Encendida" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Encendida" in a sentence and their turkish translations:

- ¡No dejes encendida la tele!
- No dejes la televisión encendida.

TV'yi açık bırakma.

La televisión estaba encendida.

Televizyon açıktı.

La radio está encendida.

Radyo açık.

La fogata sigue encendida.

Kamp ateşi hâlâ yanıyor.

La televisión está encendida.

TV açık.

La radio estaba encendida.

Radyo açıktı.

Deja la televisión encendida.

- TV'yi açık bırak.
- Televizyonu açık bırak.

¿Está encendida la luz verde?

- Yeşil lamba yanıyor mu?
- Yeşil ışık yanıyor mu?

No dejes la luz encendida.

Işığı açık bırakma.

¿Quieres que deje la luz encendida?

- Işığı açık bırakmamı ister misin?
- Işığı açık bırakmamı ister misiniz?

¿Por qué está la luz encendida?

Işık niçin açık?

- La luz está encendida.
- La luz está prendida.

Işık açık.

Tom dejó la televisión encendida toda la noche.

Tom bütün gece televizyonu açık bıraktı.

Creen que lo mejor es dejar esto con la luz encendida

Yapılacak en iyi şeyin bu ışığı açık bırakmak ve tüm böceklerin

Vi que tenías la luz encendida y supe que todavía estabas despierto.

Işığının açık olduğunu gördüm ve hâlâ uyanık olduğunu biliyordum.

- Él se durmió con la radio prendida.
- Él se durmió con la radio encendida.

Radyo açıkken uykuya daldı.

- No te duermas con la luz encendida.
- No te vayas a dormir con la luz prendida.

Işık açıkken uyumayın.