Examples of using "Abierto" in a sentence and their turkish translations:
O kilitli değil.
O zaten açık mı?
Banka açık mı?
Onu açık bırakma.
Fermuarın açık.
Fermuarın açık!
Tatoeba açık kaynaklıdır.
O açık.
Bu restoran açık mı?
- Buzdolabı açıktır.
- Buzdolabı açık.
Süpermarket açık.
24 saat açık mı?
Pazarları açık mı?
ayrıca şeffaf bir tutum sergileyerek.
hazır konusu açılmışken
Müze bugün açık mı?
Birisi kapıyı açtı.
- Tom açık görüşlüdür.
- Tom geniş fikirlidir.
Affedersiniz. Süpermarket açık mı?
Birçok yeni fabrika açıldı.
Banka bugün açık mı?
Biri pencereyi açmıştı.
tüm yollar açık olacaktı.
Masa çekmecesi açık.
- Müze halka açıktır.
- Müze halka açık.
Süpermarket bu akşam açık mı?
Hiç bu kapıyı açtın mı?
Kafeterya henüz açılmadı.
Bu park halka açık mıdır?
Bu bina halka açık mı?
Mektubunu yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.
ve yeni bir şey öğrenmeye hazır olmak.
Banka, Pazar günleri açık değil.
Duruşma halka açık değil.
Tiyatro öğleden sonraya kadar açıktı.
Tom açık kalp ameliyatı oldu.
Tom mağazasını henüz açmadı.
Banka ne zamana kadar açık?
Birisi musluğu açık bırakmış.
Çünkü açık ve erişilebilir bir yer yapmış olursunuz.
- Müze pazartesiden cumaya kadar açıktır.
- Müze, pazartesiden cumaya kadar açık.
Tiyatro cumartesi günleri bile açılırdı.
Tiyatro gün boyu açık kalırdı.
Süpermarket pazartesiden cumartesiye kadar açıktır.
Mektubunu yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.
Park herkese açıktır.
Favori açık kaynak yazılımın nedir?
Şimdilerde çağdaş toplumlarda,
Ama bu kadar açık bir alanda avlanmak zor.
Filler daha açık alanlara doğru ilerliyor.
Onu ne ile açtın?
Birisi kapıyı açtı.
Yunuslar gerçekten bir gözü açık mı uyurlar?
Yıl boyunca sabah ondan akşam altıya kadar açıktır.
Yangın çıktığında pazar henüz açılmıştı.
Uyandığımız zaman, açık denizde akıntıya kapılıp sürükleniyorduk.
Bar sabah altıya kadar açık.
Banka sekizden ikiye kadar açık kalır.
Hayatın bana sunduklarına kendimi açtım
insanlar için güvenli ve açık bir diyalog olmasını istedim.
Açık okyanustaki yaşam fırtınasına katılıyorlar.
programı öğretmen açtı. Sanki dersteymiş gibi artık
Hava gazını açık bırakmak benim dikkatsizliğimdi.
- Yeni dükkanını ne zaman açtın?
- Yeni mağazanızı ne zaman açtınız?
Scipio açık alanda yakalanmak istemeyerek tekrardan güneye doğru hareket ediyor.
Yıl boyunca sabah ondan akşam altıya kadar açıktır.
O, kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı kaçtı.
Teknoloji, birer kara kutu olan zihinlerimize yeni pencereler açtı.
Aniden açılmış bir kalp uyanık, canlı ve aksiyonu ister durumdadır.
Bu müze pazartesi günü açık değil.
Şehrin ışıklarını geride bırakıp karanlık açık okyanusa ulaşan kürklü foklar artık daha güvende.
Köpeğimi beslerken, kapının açık bırakıldığını fark ettim.
Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır.
Ama biliyorsunuz, tüm bu cümleleri toplamak ve kendimiz için saklamak hazin olacaktır. Ki Tatoeba'nın açık olmasının nedeni budur. Bizim kaynak kodumuz açıktır. Bizim bilgimiz açıktır.