Examples of using "Dejaré" in a sentence and their turkish translations:
Durduracağım.
Karar vermene izin vereceğim.
Gitmene izin vereceğim.
Okuldan ayrılacağım.
Senin bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Buna bakmana müsaade edeceğim.
Kaçmana izin vermeyeceğim.
Bunun olmasına asla izin vermem.
Tom'un gitmesine izin vereceğim.
Seni arkada bırakmayacağım.
Gitmene izin vermeyeceğim.
Bir gece kalmana izin vereceğim.
Bu konuda bir erteleme bileti alacağım.
Seni arabayla İstasyona bırakacağım.
Onu sana bırakıyorum.
Seni bir geceliğine misafir edeceğim.
Tekrar geri başlamamak üzere sigara içmeyi bırakacağım.
Tamam, seni yalnız bırakırım.
- Seni serbest bırakacağım.
- Seni azat edeceğim.
İşe geri dönmene izin vereceğim.
Bana şantaj yapılmayacak.
Onu size bırakacağım.
Seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim.
Ben bu evi gönüllü olarak terk etmeyeceğim.
Onu size bırakacağım.
Bir gece kalmana izin vereceğim.
Her şeyi sana bırakacağım.
Bu, o hareketi yapmayacağım anlamına gelmiyor.
- Kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim.
- Sizi kimsenin incitmesine izin vermeyeceğim.
Endişelenme. Seni asla terk etmeyeceğim.
Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğiz.
Seni asla terk etmeyeceğim.
O kararı sana bırakacağım.
Bir yük olmayı ne zaman durduracağım?
Seni terk etmeyeceğim.
Ben bu kitabı kendim için ayıracağım.
Seni asla terk etmeyeceğime sana söz veriyorum.
Burada kaçmana izin vermeyeceğim.
Bir kaleme ihtiyacınız varsa, size bir tane ödünç veririm.
Kim gelirse gelsin, içeri girdirmeyeceğim.
Dışarı çıkarsan, bir daha içeri girmene izin vermeyeceğim.
ve sonra 10 dakika kadar bekleyeceğiz, duman mağarayı dolduracak
Parti hakkındaki her şeyi sana bırakacağım.
Sigara içmeyi bırakacağıma söz veriyorum.
Ben işe giderken, bu paketi Jones'ın evine bırakacağım.
Geriye kalanını sana bırakacağım.
Bunu kimsenin yapmasına izin vermeyeceğim.
Valizleri, Tom'un odasına koyacağım.
Çok vaktim yok, bu yüzden bir fast-food restorana uğrayacağım.