Examples of using "Chiste" in a sentence and their turkish translations:
Bize bir fıkra anlat!
Bir fıkra anlattım.
Şaka değil.
Onun fıkrası muhteşemdi.
O bir şaka ile başladı.
Şaka nedir?
O şaka benim.
Bu espriyi biliyorum.
O şakayı anlayamadı.
O fıkrayı daha önce hiç duymamıştım.
Bu şaka komik değil.
Ben bu şakadan hoşlanmıyorum.
Şaka mıydı?
Ben bunun bir şaka olduğunu biliyordum.
O bana çok komik bir fıkra anlattı.
O ona fıkra anlattı.
Favori fıkran hangisidir?
Hepimiz onun şakasına güldük.
O komik bir mesele değil.
O korkunç bir şakaydı.
O, şaka kaldıramaz.
Tom, Mary'nin esprisini anlayamadı.
Bana bu şakayı anlattıkları zaman kıçımla güldüm.
Ben bir yabancı olduğum için, şakayı anlayamadım.
Tom Mary'ye bir fıkra anlattı.
Bu kitapta herhangi bir fıkra bulmadım.
Tom, Mary'nin şakasına güldü.
Öğretmenin şakasına gülmekten kendimi alamadım.
O, fıkrayı anlattığında biz gülmeye başladık.
Tom Mary'ye bir ırkçı şaka yaptı.
Tom şakayı Mary'ye açıklamak zorunda kaldı.
Ya da biri ''Tavuk neden karşıdan karşıya geçmiş?"
O, ona bir fıkra anlattı, ama o gülmedi.
Bu durumda olabileceğimizin en iyisi o fıkradaki yaşlı kadın...
Ben fıkrayı anlamadım.
Tom Mary'nin fıkrasına gülmeyen tek kişiydi.
Yalnızca basit bir şaka yaparak beynimiz bağlantı kurmaya başlar
O ona bir fıkra anlattı fakat o komik olduğunu düşünmedi.
Senin fıkran onu kaç kez duyarsam duyayım komiktir.
Söyleyecek başka bir şeyin yoksa bana "Merhaba, nasılsın?" demenin hiçbir faydası yok.
- Sanırım Tom şakayı anlamadı.
- Tom'un şakayı anlamadığını düşünüyorum.
Sanırım Tom'un anlattığı fıkralar Mary'nin anlattıklarından daha komik.