Examples of using "Mantén" in a sentence and their turkish translations:
Gözlerini oraya dik
Önümüzdeki Pazar gününü boş tutun.
Sözlüğü yanında bulundur.
Gözlerinizi ardına kadar açık tutun.
Gözlerini açık tut.
Duanı eksik etme.
Tom'u ağırlamayı devam ettir.
Bu böceği canlı tut.
Ellerini temiz tut.
Ellerini yukarıda tut.
Sadece bana şans dile.
Başını dik tut.
kalbimi geleceğe adadım
Lütfen bunu bir sır olarak sakla.
Gözlerini yolda tut.
Sakin kal.
Eğer bir şey için söz verirsen, sözünü tut.
Tom'u buradan uzak tut.
O şeyi benden uzak tut.
Kediyi kanepeden uzak tut.
Ben konuşurken sessiz ol.
Ellerini cebinden çıkar.
Ağzını kapalı tut.
Lütfen kıskanç olduğumu göz önünde bulundur!
Çocukları göletten uzak tutun.
Cebinizde her zaman bir mendil bulundurun.
Çocuklara göz kulak ol, onlar afacan.
Eğer söyleyeceğin bir şey yoksa, dudaklarını kapalı tut.
Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür.
Onları açman gerektiğini söyleyinceye kadar gözlerini kapalı tut.
- Kımıldamayın.
- Pozisyonunuzu bozmayın.
Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur.
Elinden geldiğince odanı temiz tut.
Gözlerini Tom'dan ayırma. Diğer insanları rahatsız edecek bir şey yapmadığından emin ol.
- Kapıyı açık tutun.
- Kapıyı açık bırak.