Translation of "Adonde" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Adonde" in a sentence and their turkish translations:

- Pueden irse adonde quieran.
- Puedes ir adonde quieras.

İstediğin yere gidebilirsin.

Corrí adonde mi madre.

Ben annemin yanına koştum.

Podéis ir adonde queráis.

İstediğiniz yere gidebilirsiniz.

- Adonde quiero ir es a Boston.
- Boston es adonde yo quiero ir.

Boston, gitmek istediğim yerdir.

Iré adonde quieras que vaya.

Nereye gitmemi istiyorsan gideceğim.

Yo voy adonde yo quiera.

Hoşlandığım yere giderim.

Ellos no tenían adonde ir.

Onların gidecek yeri yoktu.

Ella lo trajo adonde nosotros.

O, onu bizim yerimize getirdi.

Puedes ir a adonde quieras.

İstediğin yere gidebilirsin.

Adonde voy no necesito visado.

Gittiğim yer için vizeye ihtiyacım yok.

Voy adonde me dicen que vaya.

Gitmem söylenilen yere giderim.

No tengo otro sitio adonde ir.

Gidecek başka bir yerim yok.

Adonde voy tú no puedes ir.

Benim gidiyor olduğum yere gidemezsin.

Tom debe haber visto adonde fue Mary.

Tom Mary'nin nereye gittiğini görmüş olmalı.

Tienes la libertad de viajar adonde gustes.

İstediğiniz yere seyahat etme özgürlüğünüz var.

Yo quiero ir adonde sea que tú vayas.

Gittiğin her yere gitmek istiyorum.

Vas exactamente adonde yo tenía intención de ir.

Tam olarak benim gitmek istediğim yere gidiyorsun.

Tengo que coger un autobús para ir adonde sea.

Bir yere gitmek için bir otobüse binmek zorundayım.

Mi querido amigo: no importa adonde vayas, yo te encontraré.

Sevgili arkadaşım: nereye gidersen git, ben seni bulurum.

Todo contribuyente tiene el derecho a saber adonde va su dinero.

Tüm mükellefler paralarının nereye gittiğini bilme hakkına sahiptir.

Soy un idealista. No sé adonde voy, pero voy en camino.

Ben idealistim. Nereye gittiğimi bilmiyorum ama yolumdayım.

Si él supiera que estoy aquí, vendría en seguida adonde mí.

Burada olduğumu bilseydi, hemen yanıma gelirdi.

- Usted puede ir a cualquier lugar que desee.
- Podéis iros adonde queráis.

İstediğiniz her yere gidebilirsiniz.

Pon este medicamento en un lugar adonde los niños no puedan llegar.

Bu ilacı çocukların alamayacağı bir yere koy.

- Su perro le sigue adondequiera que vaya.
- Su perro le sigue adonde vaya.

Nereye giderse gitsin köpeği onu takip eder.

Te llevaré adonde quieras ir y te compraré lo que tu corazón desee.

Gitmek istediğin her yere seni götüreceğim ve canının istediği her şeyi sana alacağım.

No te preocupes por mí; al infierno es adonde van todas las personas interesantes.

Benim için endişelenme; Cehennem tüm ilginç insanların gittiği yer.

- Su esposa va con él adonde vaya.
- Su esposa lo acompaña adondequiera que él vaya.

O nereye gitse karısı onunla birlikte gider.

- No tenía ningún otro sitio al que ir.
- No tenía ningún otro lugar adonde ir.

Gidecek başka bir yerim yoktu.

Ayer una canción española sonaba en el supermercado adonde fui a comprar frutas y verduras.

Dün meyve ve sebze satın almak için gittiğim süpermarkette bir İspanyolca şarkı çalıyordu.