Examples of using "Irse" in a sentence and their turkish translations:
Bırak gitsin!
Gitme vakti.
Gitme zamanı.
- Şimdi gidebilirsin.
- Artık gidebilirsin.
Herkes gitmeli.
O, gerçekten gitmek istiyor.
- O, yurt dışına gitmeye karar verdi.
- O, yurtdışına gitmeye karar verdi.
Tom'un gittiğini gördüm.
Tom ayrılmak istemedi.
Tom artık gitmeli.
Gitme zamanı.
Tom gitmek zorunda kaldı.
Siz ikiniz gitmeye hazır mısınız?
Gitme zamanı.
O, evinden ayrılmak zorunda kaldı.
O eve gitmeyi çok istiyordu.
O gitmek üzere.
O, şimdi gitmeli mi?
Tom'un gittiğini duymadım.
Tom, Mary'nin gidişini izledi.
Onlar eve gitmek istiyorlar.
Tek başına alışverişe gitmeye karar verdi.
Ayrılmak için çok erken.
O, evinden ayrılmak istemedi.
Erken gitmesi için izin verildi.
Tom gitmeyi reddetti.
Tom, Mary'yi gönderdi.
Tom Mary'nin gittiğini gördü.
Gitmek üzereler.
Az sayıda fil Avrupa'ya gitmek için gönüllü olurdu.
O, eve gitmeye istekli.
Buradan defolup gitme zamanı.
Ne yapmak istersiniz, eve gitmek ister misiniz?
Tom eve gitmek istemiyor.
Tom gitmek istedi ama gidemedi.
Tom gitmeli.
Neredeyse gitme zamanı.
Tom'un ayrılmak istediğini sanmıyorum.
Gitmeye karar verdiğini bilmiyordum.
Sanırım gitme zamanı.
Onların çıktığını gördük.
Tom şimdi yatmaya gitmeli.
Tom ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.
Tom eve gitmek istemedi.
Tom neden gitmek zorunda?
Tom gitmek üzeredir.
Tom'u gidişini görmekten nefret ettik.
Fakat herkesin ülkeyi terk edecek maddi durumu yok.
İkisinden biri gitmeli.
Seyahate çıkmayı düşünüyor.
O, derhal gitmesi gerektiğini söyledi.
Eve gitmek için acele ediyordu.
- Yatma zamanı.
- Yatma vakti geldi.
Andrea'yı evden ayrılırken gördüm.
Zaten uyumaya gitme zamanı.
Gitmek isteyen tek kişi değilsin.
Tom muhtemelen şimdi eve gitmeli.
Onun niçin gitmek zorunda olduğunu bilmiyoruz.
Ne zaman Roma'dan ayrılmaya karar verdiğini bilmiyorum.
O yatmaya erken gitmeye başladı.
Tom'un gittiğini bile görmedim.
Onların pazar günü New York'a yola çıkmaları planlanıyor.
Kocam genellikle saat sekizde işe gider.
Evine gitmek isterken tecavüze uğruyor
Neredeyse yatma zamanıdır.
Yatmaya gitmek için çok erken.
İşçilerimin erken ayrılmalarına izin veriyorum.
Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu.
Tom işe gitmeden önce her zaman yemek yer.
Tom partiden ayrılan son kişiydi.
Gitmek için mükemmel bir zaman olduğunu düşündüm.
Lyusya her şeyden vazgeçip Sibirya'ya gitmeye karar verdi.
Bence Tom'un ne zaman gitmeyi planladığını bulmalısın.
Bence gitmelisin.
O yarından sonraki gün Viyana'ya gitmek zorunda.
Orduda hiç kimsenin izinsiz olarak gitmesine izin verilmez.
İstediğin yere gidebilirsin.
Az önce gitti.
Gitmeden önce, onun adamları şehri ateşe verdiler.
O, onunla birlikte yelkenli turuna gitmeye can atıyordu.
Tom gelecek hafta tatile gitmeyi planlıyor.
Öğretmen çocuğu eve gönderdi.
Para kaybı onun yurt dışına gitmesini imkansız hale getirdi.