Examples of using "Abrazar" in a sentence and their turkish translations:
Paraya sarılıp uyuyabilirsin
Veronika'ya sarılmayı seviyorum.
Tom, Mary'ye sarılmak istiyor.
Tom, Mary'ye sarılmaya çalıştı.
özgün, tartışmaya yer açan bir amaç benimsemekten geçiyor.
Esperanto, dünyayla kucaklaşmamızı sağlıyor.
O sarılmak istemezse Tom'a sarılamam.
Tom'a sarıldıktan sonra, Mary valizini aldı ve gitti.