Translation of "Abrazar" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Abrazar" in a sentence and their turkish translations:

Puedes abrazar y dormir dinero

Paraya sarılıp uyuyabilirsin

Me gusta abrazar a Verónica.

Veronika'ya sarılmayı seviyorum.

Tom quiere abrazar a Mary.

Tom, Mary'ye sarılmak istiyor.

Tom intentó abrazar a Mary.

Tom, Mary'ye sarılmaya çalıştı.

Es abrazar un propósito discutible específico.

özgün, tartışmaya yer açan bir amaç benimsemekten geçiyor.

Esperanto nos permite abrazar el mundo.

Esperanto, dünyayla kucaklaşmamızı sağlıyor.

No puedo abrazar a Tom si él no quiere que le abrace.

O sarılmak istemezse Tom'a sarılamam.

Después de abrazar a Tom, María cogió su maleta y se fue.

Tom'a sarıldıktan sonra, Mary valizini aldı ve gitti.