Examples of using "Cogió" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir el feneri aldı.
O bir taş aldı.
Brian bazı güller aldı.
- O benim elimi tuttu.
- O, elimi tuttu.
O hangi arabayı aldı?
Mark kitabı aldı.
Parayı kim aldı?
Tom arabamı aldı.
O onu saçından yakaladı.
O, onu kolundan yakaladı.
O bana bir elma kopardı.
Polisler katili yakaladı.
Tom ağaçtan bir elma kopardı.
Arabaya bindi ve uzaklaştı.
Tabaktan biraz et aldı.
Tom masadan bir şey aldı.
Çocuk, büyük bir balık yakaladı.
O beni gafil avladı.
O yanlışlıkla yanlış şapkayı aldı.
O, çocuğun elini yakaladı.
Eğildi ve topu aldı.
Mary hamilelik izni aldı.
O, sahip olduğum az parayı aldı.
Gitar alıp çalmaya başladı.
Ken kazara yanlış otobüse bindi.
Tom bir çiçek kopardı ve onu kokladı.
Tom kutuyu aldı ve onu açmaya çalıştı.
Mark şeylerini aldı ve gitti.
O, hastaneye gitmek için bir taksiye bindi.
- İpi tuttu ve kurtarıldı.
- İpi tuttu ve kurtuldu.
Tom menüyü aldı ve ona baktı.
O, raftan bir kitap aldı.
Polis, hırsızı kolundan yakaladı.
Tom torbadan bir parça şeker aldı.
Tom o huyu babasından aldı.
Çocuk kediyi kuyruğundan yakaladı.
O, istasyona gitmek için bir taksiye bindi.
O, tüfeği aldı ve hedefe nişan aldı.
Bebeğini kollarına aldı.
O ahizeyi aldı.
Polis adamı kolundan yakaladı.
Tom dolaptan bir şişe bira çıkardı.
O hangi arabayı aldı?
Kalemi alıp adresi yazdı.
Tom gazeteyi aldı ve manşetleri okudu.
Tom şişeyi aldı ama ama onu açma sorunu vardı.
Tom okula gitmek için otobüse bindi.
Tom raftan kitaplardan birini çıkardı.
Bir ayna aldı ve diline baktı.
Ali kruvasan aldı.
Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.
Bir sağanağa yakalandım ve sırılsıklam oldum.
Asistan parayı aldı.
Beni mutfağa kadar izleyip bir bıçak aldı.
Tom Mary'yi yazar kasadan para çalarken yakaladı.
Ben ona biraz para vermeye çalıştım, ama o hiç almadı.
Tom şapkasını aldı ve onu geri giydi.
John sözlşmeleri aldı ve onları birer birer inceledi.
Tom kahve fincanını aldı ve onu içmeye başladı.
Tom yanlış otobüse bindi.
Tom bir taş aldı ve Mary'ye fırlattı.
O onun kolunu tuttu.
O, onu elinden tuttu.
Kolumdan tuttu ve gözlerimin içine baktı.
Kızlar bugün balığa gittiler. Alla büyük bir tane yakaladı.
Polisler hırsızı suçüstü yakaladı.
Tom bir kitap aldı, açtı ve okumaya başladı.
Tom Mary'nin mücevher kutusunu aldı ve onu açtı.
Tom yanlış otobüse bindi.
Tom arabasının anahtarını sol eline aldı.
O beni elimden tuttu.
Tom'a sarıldıktan sonra, Mary valizini aldı ve gitti.
Telefon çaldı ama kimse cevap vermedi.
Savaş sırasında Doğuda yakalandığı sıtmayı asla gerçekten atlatamadı.
Adam bütün yolu yürümek istemedi; bu yüzden otobüse bindi.
Jim Julie'yi kolundan yakaladı.
O, mutfağa kadar beni takip etti ve bir bıçak aldı. Daha sonra sebzeleri kesmeye başladı.
Tom hafta sonu boyunca okumak için kütüphaneden bazı kitaplar ödünç aldı.
Babam geçen ay zatürreye yakalandı.
Tom şömine rafından çerçeveli resmi aldı ve ona daha yakından baktı.
Tom arabasının anahtarını sol eline aldı.