Examples of using "четырём" in a sentence and their turkish translations:
Burada dört aşamaya geliyoruz.
Dört artı on altı yirmiye eşittir.
Gözler ve kulaklar arasında dört parmaklık bir mesafe vardır.
Sen saat dörtte gelmedin. Bu yüzden onlar sen olmadan gittiler.
- İşi saat dörde kadar bitirmek zorundayım.
- İşi dörde kadar bitirmek zorundayım.
- Saat dörde kadar işi bitirmem gerekiyor.
ABD'nin her yerinde haftada dört kez
İki artı iki eşittir dört.
İki kere iki dört eder.
On iki üçle bölünürse sonuç dörttür.
Yaklaşık dörtte burada olacak.
İki kere iki dört eder.