Examples of using "удержаться" in a sentence and their turkish translations:
Ben gülmemeye çalıştım.
- Kendime yardım edemiyorum.
- Kendimi alamıyorum.
- Kendime hâkim olamıyorum.
- Kendimi tutamıyorum.
Tom ona yardım edemedi.
Gülmemek Tom'un elinde değildi.
Üzgünüm, ona yardım edemedim.
- Sadece elimde değil.
- Ne yapayım, elimde değil.
- Kendimi alamıyorum ki.
Kahkaha ile gülmekten kendini alamadı.
Onun gülmekten başka çaresi yoktu.
Artık kendimi gülmekten alamıyorum.
- Kahkahayla gülmek elimde değildi.
- Elimde olmadan kahkahayla güldüm.
Gülümsemekten başka çarem yoktu.
- Ben kendimi gülmekten alamadım.
- Elimde olmadan güldüm.
- Gülmemek elimde değildi.
Bazen en iyi yanıt, kendinizi yanıt vermekten uzak tutmaktır.
Kendimi gülmekten alamadım.
Ona gülmekten kendini alamadı.
Tom Mary'yi öpme ayartmasına karşı koyamadı.
Onun saç kesimine gülmemek için kendimi tutamadım.
Tom hiçbir işte dikiş tutturamayıp hep kovuluyor.
Kendimi kontrol edemedim.
Onu gördüğümde gülmekten kendimi alamadım.
Tom o kadar komik görünüyordu ki gülmekten kendimi alamadım.
Onun şakasına gülmekten kendimizi alamadık.
Tom anahtar deliğinden bakmaya direnemedi.
Onun hikayesi o kadar komikti ki gülmemek elimde değildi.
Şarkıcı sahneden düştüğünde neredeyse gülecek hiç kimse yoktu.
Kendilerini düşünmekten engellemek için sadece okuyan pek çok insan vardır.
O, partide o kadar komikti ki gerçekten gülmeme engel olamadım.
O hikayeyi duyduğumda gülmekten kendimi alamadım.
Kendimi ağlamaktan tutamadım.
- Tom gülmeden edemedi.
- Tom gülümsemeden edemedi.