Examples of using "ударить" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'ye vurmaya çalıştı.
Tom bana vurmaya çalıştı.
Yüzüne yumruk atmak istiyorum.
Ben Tom'a vurmak istemedim.
Tom Mary'yi bıçaklamaya çalıştı.
O beni sırtımdan bıçaklamaya çalıştı.
Tom'a bu kadar sert vurmak istemedim.
Tom'a vurmaya çalıştım ama o eğildi.
dünyada yeryüzüne çarpmadan önce hava infilak etti
Sen sadece görünüşü kurtarıyorsun!
Tom Mary'ye vurmak istedi ama kendini kontrol etti.
Tom Mary'ye vurmak istedi fakat John onu durdurdu.
Sana çakmak için iyi bir düşüncem var,zira çok kaba davrandın.
Mary ona yüzünden yumruk atmamı istetti.
Sanki bana vuracakmış gibi elini kaldırdı.
Tom beni bıçaklamaya çalıştı.
Benim hareket etmemden çok daha hızlı saldırabilirler.
saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.
Bana kendini dövdürtme.
saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.
Tom'a vuramazsın ve onun sana geri vurmamasını bekleyemezsin.
Ben gerçekten birine vurmalıyım.