Examples of using "ножом" in a sentence and their turkish translations:
Onu bir bıçakla kes.
Onları bir bıçakla kesin.
Eti bıçakla kes.
O onu bıçakla kesti.
Bıçakla yemek kabalıktır.
Bir bıçakla kendimi kestim.
Bıçakla kes.
Onu bıçakla kes.
Tom bıçaklandı.
Tom kendini bir bıçakla kesti.
Tom kendini bir bıçakla silahlandırdı.
Pastayı bir bıçakla kes.
Bıçaklandım.
Mary bu bıçakla öldürüldü.
O bıçakla dikkatli olun.
Lütfen bıçakla keki kes.
Pastayı bıçakla kesmeyin.
Ben bir bıçak ile parmağımı kestim.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
O, bıçakla parmağını kesti.
O, bir bıçakla elmayı kesti.
O, elini bir bıçakla kesti.
Tom bir bıçakla Mary'yi tehdit etti.
Bir bıçakla kalemi yonttum.
Bir bıçakla yaralandım.
Tom onu bıçakladı.
Tom, Mary'yi bıçakladı.
O, onu bir bıçakla öldürdü.
O, onu bir bıçakla bıçakladı.
Ekmeği bıçakla kesiyorum.
Tom keskin bir bıçakla kendini kesti.
Çocukların her biri bıçaklandı.
Tom bıçağına davrandı.
Tom bu sabah bir bıçakla kendini kesti.
Tom bir mutfak bıçağı ile silahlıydı.
O sırtından bıçaklandı.
Tom bıçakla ipi kesti.
Cinsel organlarını bıçakla parçaladı.
Tom göğsünden bıçaklandı.
Tom 13 kez bıçaklandı.
Dün Tom kendini bıçağıyla kesti.
- Tom birkaç defa bıçaklandı.
- Tom birkaç yerinden bıçaklandı.
Tom bu bıçakla öldürüldü.
Tom Mary'yi bıçaklamaya çalıştı.
Mary'yi bıçaklayan Tom'du.
Tom bir tabanca ve bir bıçakla kendini silahlandırdı.
Tom avcı bıçağı ile Mary'yi bıçakladı.
Tom bir bıçakla parmağını kesti.
Tom bir mutfak bıçağıyla Mary'yi bıçakladı.
Tom sırtından bıçaklandı.
O beni sırtımdan bıçaklamaya çalıştı.
O beni sırtımdan bıçakladı!
Çocuk bir bıçak ve çatalı çok iyi şekilde kullanabilir.
Bir bıçakla sol elini yaraladı.
Tom, Mary'yi karnından bıçakladı.
Tom bir bıçakla bana geldi.
Tom'u kimin bıçakladığını bulalım.
Tom yeni bıçağıyla kazara kendini kesti.
Tom defalarca Mary'yi bıçakladı.
Tom Mary'yi on üç defa bıçakladı.
Biz neyle kesiyoruz? - Biz bıçakla kesiyoruz.
Tom üç kez göğsünden bıçaklandı.
Tom büyük bir bıçakla parmaklarını kesti.
Tom bıçağıyla Mary'yi defalarca bıçakladı.
O, onu sırtından bıçakladı.
Tom, sırtında bir bıçakla öldü.
Tom, Mary'yi sırtından bıçakladı.
Tom bir bıçakla Mary'ye saldırdı.
Tom yastığının altında bıçakla yatıyor.
Tom pastayı Mary'nin ona verdiği yeni bıçakla kesti.
Bir yamyam bıçak ve çatal kullanıyorsa bu bir ilerleme midir?
Bıçak ve çatal kullanımı ile ilgili olarak bir kural vardır.
Tony adını bir ağacın üstüne bıçakla kazıdı.
Tony bir bıçakla adını bir ağaca kazıdı.
Tom Mary'nin kendisini bir bıçakla tehdit ettiğini söyledi.
Garipı bir adam onu bir bıçakla tehdit etti.
Elma bir bıçakla onun tarafından ikiye kesildi.
Rüyamda bir bebeğin bıçakla oynadığını gördüm.
Elinde bir bıçakla bana saldırdı.
Bıçağı ve çatalı çok iyi kullandı.
Tom bana elindeki bir bıçakla saldırdı.
Tom havuç doğrarken yanlışlıkla bıçakla parmağını kesti.
Tom iki kez sırtından bıçaklandı.
Çocukların mutfak bıçağıyla oynamasına izin vermemelisin.
Tom beni bıçaklamaya çalıştı.
Tom kolundan bıçaklandı.
Onlar, bir bıçak ve çatalla yemek yerler.
Tom bıçaklandı ve onlar onu bir hastaneye götüremeden önce öldü.
Tom bıçağını Mary'ye fırlattı.
Polisler onun gırtlağı kesilmeden önce, Tom'un bıçaklandığını düşünmektedir.
Tom bir yabancı adam tarafından sokakta gece bıçakla tehdit edildi ve parası soyuldu.
Bir kadının öğle yemeğini yediği için bir adamı bıçakladığını duydum.
Mutfak bıçağı eti kesmek için yeterince keskin değildi, bu yüzden çakımı kullandım.
Tom gece caddeden aşağıya doğru yürüyorken onun tanımadığı bir adam onu bir bıçakla tehdit etti ve onun parasını gasbetti.
Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve benim çakımı kullanmak zorunda kaldım.